
Kocaeli'nde hizmet veren eko çiftlik, bu sezonki ilk hasadını gerçekleştirdi ve manzara gerçekten görülmeye değerdi. Doğayla iç içe geçen bu özel günde, toprağın bereketi adeta ellerde hissediliyordu.
Sabahın erken saatlerinde başlayan etkinlikte katılımcılar, dalından sebze ve meyve toplamanın o eşsiz heyecanını yaşadılar. Kimi domatesin kırmızısına hayran kaldı, kimi de salatalığın mis kokusuna. Doğanın sunduğu bu nimetler, insanlara adeta bir terapi gibi geldi.
Toprak Ana'nın Cömertliği
Çiftlik yetkilileri, bu yılki ürün çeşitliliğinin geçen seneye göre çok daha fazla olduğunu belirtiyorlar. Aslına bakarsanız, iklim koşullarının olumsuzluğuna rağmen elde edilen bu verim, doğru tarım tekniklerinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Katılımcılar arasında ilk kez hasat deneyimi yaşayanların heyecanı ise görülmeye değerdi. Özellikle çocukların toprakla buluşma anları, hepimizin içindeki o saf mutluluğu hatırlattı. Belki de modern hayatta unuttuğumuz en önemli şey buydu: doğayla kurduğumuz o otantik bağ.
Lezzetin Arkasındaki Emek
Organik tarımın ne denli özveri gerektirdiğini anlatan çiftlik çalışanları, her bir ürünün arkasında aylarca süren titiz bir çalışma olduğunu vurguladılar. Kimyasal ilaç kullanmadan, tamamen doğal yollarla yetiştirilen bu ürünler, sağlıklı beslenmenin de aslında ne kadar ulaşılabilir olduğunu gösteriyor.
Hasat sonrasında düzenlenen tadım etkinliğinde ise ürünlerin lezzeti damaklarda kaldı. Marketlerde alışık olduğumuz tatlardan çok daha farklı ve yoğun olan bu lezzet, katılımcıların yerel üretime bakış açısını tamamen değiştirdi.
Peki ya siz? En son ne zaman dalından koparılmış bir meyve yediniz? Cevabınız 'uzun zaman oldu' ise, belki de doğayla yeniden bağ kurmanın zamanı gelmiştir.
Bu tür etkinlikler sadece birer hasat faaliyeti değil, aynı zamanda şehir insanının doğayla olan kopuk bağlarını onarmanın da bir yolu. Kocaeli'ndeki bu eko çiftlik, aslında hepimize bir şeyler fısıldıyor: toprağa dokunmak, hayata dokunmaktır.