Ankara'da, adeta tarihi bir gün yaşandı desem abartmış olmam. TÜİK Başkanlığı'nda gerçekleşen o imza töreni, belki de geleceğimizi şekillendirecek adımlardan biriydi. Heyecan doruktaydı, çünkü ortada çevre için atılmış devasa bir adım vardı.
TÜİK Başkanı Dr. Erhan Çetinkaya ile Sıfır Atık Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Emine Selçuk—iki isim, tek bir hedef uğruna masaya oturdu. Protokolü imzaladıkları an, salondaki herkesin yüzündeki gülümseme her şeyi anlatıyordu aslında. Bu, sıradan bir iş birliğinden çok daha fazlasıydı.
Peki Bu Protokol Neden Bu Kadar Önemli?
İşte detaylar... Bu iş birliği, sıfır atık ve döngüsel ekonomi alanlarında sağlam, güvenilir ve bilimsel veriler üretmek üzere kurgulandı. TÜİK'in istatistiksel altyapısı ile Sıfır Atık Vakfı'nın saha tecrübesi bir araya geliyor. Ortaya çıkacak veriler, hem kamu politikalarının şekillenmesinde hem de özel sektörün yatırım kararlarında belirleyici olacak.
Dr. Çetinkaya'nın dediği gibi, "İstatistikler, doğru politikalara giden yolun anahtarıdır." Bu sözün hakkını vereceklerine şüphe yok. Emine Selçuk ise konuşmasında, vakfın bu alandaki kararlılığını bir kez daha vurguladı. "Amacımız, atığı kaynak olarak gören bir toplum inşa etmek" diye ekledi.
Neler Yapılacak?
- Atık verilerinin standardizasyonu ve bilimsel yöntemlerle ölçülmesi,
- Döngüsel ekonomi göstergelerinin geliştirilmesi,
- Farkındalık artırıcı eğitimler ve ortak projeler hayata geçirilmesi,
- Ve en önemlisi—ulusal ve uluslararası düzeyde kıyaslanabilir veri setleri oluşturulması.
Bu protokol, sadece bir belge değil; adeta Türkiye'nin sürdürülebilir geleceğine atılmış bir imza. Son dönemde iklim krizi ve çevresel kaygıların arttığı bir dünyada, böylesine somut bir adımın atılmış olması gerçekten takdire şayan. Umarım diğer kurumlar da bu iş birliğini örnek alır.
Kısacası, Ankara'da imzalanan bu protokol—belki de farkında bile değiliz—gelecek nesillere temiz bir Türkiye bırakma yolunda atılmış en anlamlı adımlardan biri. Heyecanla, ortaya çıkacak sonuçları bekliyor olacağız.
