Samandağ Sahillerinde Yeşil Deniz Kaplumbağaları Muhteşem Gösteri Sunuyor!
Samandağ'da yeşil deniz kaplumbağaları denizle buluşuyor

Güneşin ilk ışıklarının Samandağ sahillerine vurduğu o büyülü anlardan biri daha yaşanıyor. Kumsalda, minik yeşil deniz kaplumbağaları yumurtalarından çıkmaya başladı. Sanki doğanın en hassas dengesi, bu küçük canlıların hayata tutunma mücadelesiyle bir kez daha kendini gösteriyor.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da, Mayıs ayının sonlarına doğru başlayan yumurtlama dönemi, Temmuz itibarıyla yavruların denizle buluşmasıyla devam ediyor. Uzmanlar, bu yılki sayıların oldukça umut verici olduğunu belirtiyor. Ancak tabii ki, bu durum koruma çalışmalarının önemini bir kez daha hatırlatıyor.

Doğanın Mucizesi: Minik Adımlarla Büyük Yolculuk

Yumurtadan çıkan her bir yavru kaplumbağa, adeta bir hayatta kalma maratonuna başlıyor. Kumsaldan denize ulaşmak için verdiği mücadele, izleyenlere duygu dolu anlar yaşatıyor. Belki de en ilginç olanı, bu küçük canlıların içgüdüsel olarak denizin çağrısını hissetmeleri. Işığa doğru ilerleyerek, dalgaların sesini takip ediyorlar.

Samandağ Çevre Koruma Derneği Başkanı Mehmet Gökoğlu, "Bu yıl yaklaşık 150 yuvanın tespit edildiğini" söylüyor. Gökoğlu, "Her yuvadan ortalama 80-100 yavru çıkıyor. Ancak ne yazık ki bunların sadece 1-2 tanesi yetişkinliğe ulaşabiliyor" diye ekliyor. Bu istatistik, doğanın acımasız ama bir o kadar da mucizevi döngüsünü gözler önüne seriyor.

Yerel Halk ve Turistler Büyüleniyor

Sahile akın eden yerel halk ve turistler, bu nadir ana tanıklık etmek için adeta birbirleriyle yarışıyor. Özellikle sabahın erken saatlerinde, gün doğumunun o büyüleyici atmosferinde, minik kaplumbağaların denize ulaşma çabası izlemeye değer bir manzara sunuyor.

Hatay Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, bölgede gerekli güvenlik önlemlerini aldıklarını belirtiyor. Kaplumbağaların rahatsız edilmemesi için uyarı levhaları konulmuş ve belirli alanlar işaretlenmiş durumda. Ayrıca, gönüllüler tarafından yavruların güvenli şekilde denize ulaşmalarına yardımcı olunuyor.

Bu muhteşem doğa olayı, sadece Samandağ için değil, tüm ülke için bir zenginlik. Belki de en önemlisi, gelecek nesillere aktarılacak bir miras. Unutmayalım ki, bu küçük canlıların yaşam mücadelesi, aslında hepimizin ortak sorumluluğu.