
Marmara Denizi'ni esir alan müsilaj kabusu devam ederken, yetkililer de boş durmuyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, adeta bir dedektif titizliğiyle çalışarak denetimlerini sıklaştırdı. Son yapılan operasyonlarda tam 55 tesise 'yeter artık' denilerek kapılarına mühür vuruldu.
Kimisi arıtmasız atık bırakıyordu, kimisi kuralları hiçe sayıyordu. Ama bakanlık ekipleri, bu vurdumduymazlığa geçit vermedi. Denetimler o kadar sıkı ki, adeta göz açtırmıyorlar. 'Marmara'nın geleceğini riske atamayız' diyen yetkililer, operasyonların devam edeceğinin altını çizdi.
Müsilajla Mücadele Tüm Hızıyla Sürüyor
Geçtiğimiz yıl Marmara'yı adeta bir battaniye gibi kaplayan müsilaj, hem deniz canlılarını hem de bölge halkını perişan etmişti. Şimdi ise bakanlık, 'bir daha asla' diyerek tüm gücüyle çalışıyor. Deniz salyası olarak bilinen bu dert, önlem alınmazsa geri dönebilir diye korkuluyor.
İşte tam da bu yüzden denetimler artırıldı. Kim bilir, belki de bu operasyonlar sayesinde Marmara eski güzelliğine kavuşacak. Uzmanlar ise 'sadece denetim yetmez, herkes üzerine düşeni yapmalı' diye uyarıyor.
Vatandaşlar da Sürece Dahil Olmalı
Yetkililer, müsilajla mücadelenin sadece devletin değil, herkesin sorumluluğu olduğunu vurguluyor. Fabrikalar kurallara uymalı, vatandaşlar bilinçlenmeli. Yoksa bu dert bitmez, tükenmez.
Marmara'nın mavi sularına kavuşması için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Bakalım bu sefer başarabilecek miyiz? Deniz bize emanet, unutmayalım...