
İstanbul'un Sultangazi ilçesi, dün akşam saatlerinde yürek burkan bir olaya tanıklık etti. Henüz 15 yaşındaki Fatih Y., adeta bir kabusun içine düştü ve bir daha uyanamadı. Onunla aynı yaşlardaki bir arkadaşıyla yaşadığı sıradan bir tartışma, trajik bir sona dönüştü. Öfke, bir anda her şeyi alt üst etti.
Olay, ilçeye bağlı Cebeci Mahallesi'nde meydana geldi. İki genç arasında çıkan anlaşmazlık—ne olduysa işte o an oldu—kontrolden çıktı. Tartışmanın şiddeti artarken, diğer genç, elindeki bıçağı Fatih'e sapladı. O an orada bulunanların donup kaldığını hayal edebilirsiniz. Bir anda her şey allak bullak oldu.
Olay yerine çağrılan sağlık ekipleri, yaralı gence müdahale etmek için var gücüyle çalıştı. Ancak nafile. Fatih Y., aldığı ağır yaralar nedeniyle olay yerinde hayatını kaybetti. Ambulans sireni deseniz, çığlıklar deseniz… O sahneyi gözünüzün önüne getirin. Bir ailenin evladını kaybetmesinin tarifsiz acısı…
Gözaltına Alındı, İfadesi Alınıyor
Olayın şokunu atlatamayan çevredekilerin ihbarıyla kısa sürede harekete geçen polis ekipleri, zanlıyı olay yerinden kaçamadan gözaltına aldı. İşin en tuhaf ve bir o kadar da üzücü yanı? Saldırganın da Fatih'le yaşıt, 15 yaşında bir çocuk olması. Şu an emniyette ifadesi alınıyor. Savcılık, dosyayı takip ediyor.
Sokak ortasında, gün ışığında yaşanan bu vahşet, akranlar arası şiddetin geldiği noktayı bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Uzmanlar yıllardır uyarıyor: Şiddet, özellikle gençler arasında salgın bir hastalık gibi yayılıyor. Peki, bu duruma dur diyecek olan kim? Aileler mi, okullar mı, yoksa toplumun tamamı mı? Cevabını aramak bile insanı yoruyor.
Fatih'in cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Ailesine ise tarifsiz bir acı düştü. Evet, adalet tecelli edecek belki, ama bir evlat kaybetmenin acısını hiçbir şey dindiremeyecek. Bu olay, hepimizin üzerine düşünmesi gereken bir konuyu daha gündeme getirdi: Çocuklarımıza şiddeti değil, iletişimi öğretmek zorundayız.