19 Yıllık Gizem Çözüldü: Öğretmeni Öldüren İlkokul Öğrencisi
İstanbul'da 19 yıl önce kaybolan matematik öğretmeni Hikmet Akçay'ın korkunç cinayetinin detayları nihayet aydınlandı. Yapılan araştırmalar sonucunda, Akçay'ın ilkokuldan beri tanıdığı öğrencisi Esin B. tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı.
Kayıp Dosyasının Yeniden Açılması
27 Nisan 2006 tarihinde İstanbul Bayrampaşa'da ortaokul öğretmeni olan Hikmet Akçay'ın kaybolmasının ardından, ağabeyi İsmet Akçay 1 Mayıs 2006'da resmi kayıp başvurusunda bulundu. O dönem yapılan tüm aramalara rağmen Akçay'a dair hiçbir iz bulunamadı.
Olayın üzerinden 19 yıl geçtikten sonra, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız'ın talimatıyla raflarda kalan faili meçhul dosyaların araştırılması için özel bir ekip oluşturuldu. Kayıp Şahıslar Büro Amirliği'nce kurulan ekip, Hikmet Akçay dosyasını yeniden ele aldı.
Şok Edici İtiraf ve Cinayetin Detayları
Yapılan teknik incelemelerde, Akçay'ın eski öğrencisi Esin B. ile sık sık telefon görüşmesi yaptığı tespit edildi. Ayrıca kaybolduğu gün son telefon sinyalinin de Esin B.'nin Kocaeli'ndeki evinin yakınlarından alındığı belirlendi.
Gözaltına alınan Esin B., ilk başta olayı inkar etse de, polisin önüne kanıtları koymasıyla gerçeği itiraf etmek zorunda kaldı. Esin B. ifadesinde şunları söyledi:
"Hikmet hocayı ilkokuldan beri tanıyorum. Bana ve aileme hep destek oldu. Lisede kimya öğretmenim Erdoğan Y.'ye aşık oldum ve aramızda gönül ilişkisi başladı. Matematik öğretmeni Hikmet Akçay bu ilişkiden haberdar olunca bana kızmaya başladı."
Olay gününe ilişkin ise şu şok edici detayları paylaştı:
"27 Nisan 2006'da Hikmet hoca Kocaeli'ndeki evime geldi. Yine aynı konuları tartışmaya başladık. Benim boğazıma sarıldı, ben de onu ittim. Yere düştü ve hareketsiz kaldı. Mutfağa gidip bıçak aldım ve kendisini bıçakladım."
Cesedin Bavula Konulup Yakılması
Cinayeti işledikten sonra Esin B., erkek arkadaşı Zemci S.'yi ve kimya öğretmeni Erdoğan Y.'yi olay yerine çağırdı. Üçü birlikte cesedi banyoya taşıdı, ardından Hikmet Akçay'ın Bayrampaşa'daki evine giderek telefonunu orada bıraktı.
Ertesi gün sabaha karşı kırmızı bir bavul alan şüpheliler, cesedi bavulun içine koyarak Erdoğan Y.'nin aracıyla Silivri'ye gittiler. Silivri'de boş bir arazide ceset benzin dökülerek yakıldı.
O dönem kimliği belirsiz ceset kayıtlarına bakıldığında, 1 Mayıs 2006'da Silivri'de kırmızı valiz içinde yarısı yanmış bir ceset bulunduğu ve kimsesizler mezarlığına defnedildiği tespit edildi. Yapılan DNA testleri sonucunda bu cesedin Hikmet Akçay'a ait olduğu kesinleşti.
Delil Olarak Ses Kayıtları
Olayın aydınlatılmasında kritik rol oynayan delillerden biri de Hikmet Akçay'ın evinde kaydedilen ses kasetleri oldu. Kasetlerde Akçay'ın birine "Seni parçalara ayırır, bavula koyarım, yakarım" dediği ve "Ben seninle birlikte olmadım, başkasıyla nasıl olursun?" diye bağırdığı duyuluyordu.
Şüphelilerin anlattıkları ve video kayıtlarındaki ifadeler, 19 yıldır çözülemeyen cinayetin tüm korkunç detaylarını ortaya çıkardı. Esin B. ve diğer şüpheliler, cinayeti nasıl işlediklerini detaylarıyla anlatarak olayın perde arkasını aydınlattı.
19 yıl 6 ay sonra adalete kavuşan bu vahim olay, faili meçhul cinayet dosyalarının asla kapanmadığını ve modern dedektiflik yöntemleriyle en karmaşık davaların bile çözülebileceğini gösterdi.