Tam tamına yirmi iki yıldır göz altına alınamayan—bir hayalet gibi kayıplara karışan—şüpheli nihayet pusuya düşürüldü. Esenyurt’un kalabalık caddelerinden birinde, sıradan bir apartmanın üçüncü katında, hayatının en büyük sürpriziyle karşılaştı.
Polis, adeta bir gerilim filminden fırlamışçasına harekete geçti. Kapıyı kırmaya gerek kalmadan, zanlının kendi elleriyle açmasıyla operasyon başladı. İşte o an, yirmi iki yıllık kaçışın son perdesi indi.
Peki kimdi bu zanlı? İsmi henüz tam olarak açıklanmadı—resmi kaynaklar “M.A.” olarak bahsediyor—ama işlediği iddia edilen suçlar oldukça ciddi. Hırsızlık, dolandırıcılık, ve hatta daha ağır bazı suçlamalar… Mahkeme sürecinde hepsi ortaya çıkacak.
Operasyonun İnce Detayları
Emniyetin cyber birimi ve asayiş ekiplerinin ortak çalışması, zanlının IP adresini ve fiziksel konumunu tespit etmelerini sağladı. İnanması güç ama—kendisi internet üzerinden yaptığı bir alışveriş hatasıyla izini bırakmış. Ne ironik değil mi? Kaçtığı yıllar boyunca, en basit hata onu ele vermiş.
Ekipler, adresi belirledikten sonra hızlı ama sessiz bir takiple süreci yönetti. Evin önünde, sabahın erken saatlerinde, bir anda müdahale gerçekleşti. İçeride kimseye zarar verilmedi—zanlı direnmedi, teslim oldu.
Peki Ya Tepkiler?
Mahalle sakinleri olayı ancak polis araçlarının sirensiz gelişiyle fark etti. “Normal bir gün gibiydi,” diyor bir tanık, “ta ki dışarıda bir hareketlilik başlayana kadar.” Bir başkası, “Kim olduğunu bilmiyorduk, sakin biriydi aslında,” şeklinde ekliyor.
Şüphelinin ifadesi alındı ve derhal adliyeye sevk edildi. Savcılık tarafından tutuklama talebi kabul gördü—artık cezaevine gönderildi ve yargı süreci başlayacak.
Bu tür operasyonlar, aslında emniyetin ne kadar etkin çalışabildiğinin bir göstergesi. Ama insan ister istemez düşünüyor: Kaç kişi daha var böyle aranan? Ve kaç tanesi benzer hatalar yapıp yakalanmayı bekliyor?
Sonuç olarak—kanun kaçaklarının peşini bırakmıyor. İster yirmi iki yıl, ister daha fazla olsun, adalet bir şekilde yerini buluyor. Bekleyip göreceğiz.
