35 Yıl Hükümlüden İnanılmaz Kaçış Denemesi: Yunan Adası'na Yüzmeye Kalkıştı!
35 Yıllık Hükümlü Yunan Adası'na Yüzerken Yakalandı

Akdeniz'in sakin sularında inanılması güç bir firar hikayesi yaşandı. Tamı tamına 35 yıl 7 ay hapis cezası bulunan bir hükümlü, özgürlüğüne kavuşmak için neredeyse imkansızı denedi.

Jandarma ekipleri, dün gece saatlerinde adeta bir film sahnesini andıran bir operasyona imza attı. Hükümlünün, Yunanistan'ın Meis adasına yüzerek ulaşmaya çalıştığı anlar, görevliler tarafından anbean takip ediliyordu.

Suda Yakalanan Umut

Olay, gece karanlığının avantajını kullanmak isteyen hükümlünün, kıyıdan gizlice suya girdiği anda başladı. Ancak jandarmanın hassas istihbarat ağı sayesinde, bu cüretkar girişim daha başlamadan bitmek üzereydi adeta.

Hükümlü, açık denize doğru kararlı adımlarla ilerlerken -aslında yüzüyordu tabii- jandarma botları tarafından çevrildi. Soğuk sularda umutsuzca direnen adam, nihayetinde ekiplere teslim olmak zorunda kaldı.

Cezaevinden Ege Sularına Uzanan Yol

Peki insanı böyle bir riski almaya iten ne olabilir? 35 yıldan fazla hapis cezası, sanırım birçok şeyi göze aldırabilir. Ancak deniz, özellikle de gece vakti, hiç de sanıldığı kadar dost değil aslında.

Jandarma kaynakları, hükümlünün oldukça iyi yüzme becerisine sahip olduğunu belirtiyor. Fakat Meis'e ulaşmak için katetmesi gereken mesafe, profesyonel yüzücüler için bile ciddi bir meydan okuma sayılır.

Operasyonla ilgili konuşan bir jandarma yetkilisi, "Gece vakti böyle bir girişimde bulunmak intihardan farksız" yorumunu yaparken, hükümlünün psikolojik durumunun da incelendiğini ekledi.

Başarısız Kaçışın Ardından

Yakalanan hükümlü, sağlık kontrolünün ardından yeniden cezaevine sevk edildi. Bu başarısız girişim, hem cezaevi yönetimi hem de adli makamlar nezdinde yeni soru işaretlerini beraberinde getirdi.

Güvenlik uzmanları, son dönemde artan bu tür kaçış girişimlerinin altında yatan nedenleri araştırırken, deniz sınırlarının güvenliği konusu da yeniden gündeme geldi. Kim bilir, belki de bu olay, daha sıkı önlemler alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatan bir uyarı niteliğindeydi.

Bir daha asla böyle bir girişimde bulunulmaması dileğiyle...