Trabzon'da İnanılmaz Olay: 7 Yıldır Ölü Kaydıyla Yaşayan Adamın Hikayesi!
7 Yıldır Ölü Kaydıyla Yaşayan Adamın Şok Hikayesi!

Hayat bazen öyle sürprizler yapıyor ki, insan "Bu kadar da olmaz artık!" demekten kendini alamıyor. Trabzon'un Of ilçesinde yaşayan Hüseyin Aydın'ın başına gelenler ise tam bir film senaryosunu andırıyor. Hem de en sıra dışı olanlarından.

Her şey, rutin bir sağlık kontrolü için gittiği aile hekiminde başladı. Sıra kendisine geldiğinde, doktorun yüzündeki şaşkın ifadeyi ilk başta anlamlandıramadı. "Sistemde kaydınız görünmüyor" demesiyle başlayan diyalog, dakikalar içinde akıl almaz bir gerçeği ortaya çıkardı.

7 Yıllık Kabus: Hayattayım Ama Resmen Ölüyüm!

Hüseyin Bey, o anı anlatırken hâlâ sesindeki titremeyi kontrol edemiyor: "Doktor bana baktı, sonra bilgisayara tekrar baktı. 'Sizin kaydınız ölü olarak geçiyor' dedi. Ben donup kaldım! Kendime geldiğimde 'Nasıl yani?' diye sordum. Meğer 2017'den beri, tam 7 yıldır resmen ölüymüşüm!"

Peki nasıl olur da bir insan, hem de tam 7 yıl boyunca ölü kaydedilir de haberi olmaz? İşin en trajikomik yanı, Hüseyin Bey'in bu süre zarfında normal hayatına devam etmesiydi. Banka işlemleri yapıyor, market alışverişi yapıyor, hatta devlet dairelerinde işleri oluyordu. Kimse "Siz ölüsünüz!" dememişti.

Ölü Olmanın Bedeli: Sosyal Haklar Kayboldu

Asıl darbe ise sosyal hakları elinden alınınca geldi. Engelli maaşı kesilmiş, sağlık hizmetlerine erişimi askıya alınmıştı. Resmen, hayattayken sosyal anlamda "defnedilmişti".

  • Engelli aylığı aniden kesildi
  • Sağlık hizmetlerinden yararlanamaz hale geldi
  • Resmi işlemleri tamamen durma noktasına geldi
  • 7 yıl boyunca kimse bu hatayı fark etmedi

Hüseyin Bey, "Ben öldüysem, bankadan para çeken, çarşıda dolaşan kim?" diye sorarken aslında hepimizin aklından geçeni dile getiriyor.

Çözüm Arayışı: Bürokrasi Labirentinde Kaybolmak

Hatayı düzeltmek için çıktığı yol ise tam bir bürokrasi labirentine dönüştü. Nüfus Müdürlüğü'ne yaptığı başvurular, savcılık dilekçeleri, mahkeme kararları... Hepsi, sadece "hayatta olduğunu ispat etmek" için.

Of Nüfus Müdürlüğü yetkilileri hatayı kabul etti ama çözüm o kadar basit değildi. "Savcılık kararı gerekiyor" dediler. Peki yaşayan bir insanın ölü olmadığını ispat etmek neden bu kadar zor olmalı?

Hüseyin Bey'in avukatı konuyu şöyle özetliyor: "İdarenin hatası vatandaşı mağdur ediyor. Basit bir işlem varken, insanları mahkeme süreçleriyle uğraştırmak kabul edilemez."

Asıl Soru: Kaç Kişi Daha Ölü Kayıtlı Dolaşıyor?

Bu olay, aslında çok daha büyük bir sorunu gözler önüne seriyor. Acaba Türkiye'de kaç kişi daha Hüseyin Bey gibi "hayalet vatandaş" statüsünde? Kaç kişi, farkında olmadan ölü kaydedildiği için haklarından mahrum kalıyor?

Uzmanlar, nüfus kayıt sistemindeki bu tür hataların aslında hiç de nadir olmadığını söylüyor. Özellikle küçük yerleşim yerlerinde, benzeri vakalarla karşılaşılabiliyor.

Hüseyin Bey'in hikayesi belki bir gün gülerek anlatacağı bir anıya dönüşecek. Ama şimdilik, Türkiye'nin bürokrasi sistemindeki çarpıklığın canlı bir kanıtı olarak tarihe geçti.

Sonuçta, bir insanın hayatta olduğunu ispat etmek bu kadar zor olmamalı. Değil mi?