Adana'da Namus Cinayeti Girişimi: Kız Kardeşini Öldürmeye Kalkışan Zanlıya Adli Kontrol!
Adana'da Namus Cinayeti Girişimine Adli Kontrol Kararı

Adana'da kan donduran bir olay yaşandı. Öyle ki, insanın inanası gelmiyor doğrusu. Bir erkek kardeş, 'namus' adı altında kız kardeşinin canına kastetti. Onu hunharca bıçakladı. Sonrasında ise adalet mekanizması işledi ve zanlı, mahkeme kararıyla... adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Evet, yanlış duymadınız.

Olay, Seyhan ilçesine bağlı Gülpınar Mahallesi'nde meydana geldi. İsminin açıklanmasını istemeyen genç bir kadın, abisi tarafından korkunç bir saldırıya uğradı. Sebep mi? Görünüşe göre, ailenin onurunu lekelediği iddiası. İnsanın aklı almıyor, gerçekten.

O anları düşünmek bile tüyler ürpertiyor. Zanlı M.A., kız kardeşini bir bahane ile evlerinin çatısına çağırdı. Ve orada, hiç acımadan üzerine yürüdü. Elindeki bıçakla defalarca onu hedef aldı. Genç kadın, korku içinde canını kurtarmak için komşulara sığındı. Onların sayesinde saldırıyı atlattı, ama yaralıydı. Hem de ciddi şekilde.

Korku Dolu Kaçış ve Yetişen Yardım

Çığlıklar duyulunca mahalle ayağa kalktı. Komşular hemen duruma müdahale etti ve genç kadını kurtardı. Polis ve sağlık ekipleri kısa sürede olay yerine ulaştı. Yaralı kız kardeş, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Hayati tehlikesi yoktu, şükürler olsun. Saldırgan M.A. ise olay yerinden kaçamadı ve polis tarafından hemen gözaltına alındı.

Sorgusu tamamlandıktan sonra, 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemede, savcılık onun tutuklanmasını istedi. Fakat mahkeme heyeti farklı düşündü. Zanlı M.A.'yı, 'adli kontrol' şartıyla serbest bırakma kararı verdi. Bu karar, pek çok kişi tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Sosyal medyada da tepki yağmuru başladı.

Adli Kontrol Kararı Tepki Çekti

Bu tür vakalarda adli kontrol uygulaması, her zaman tartışma konusu oluyor. Hele ki mağdur, faille aynı evde yaşıyorsa... İşin içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Uzmanlar, bu kararın ardından genç kadının güvenliği konusunda endişelerini dile getiriyor. Acaba yeterli önlemler alınacak mı? Bu, herkesin kafasındaki soru işareti.

Olayla ilgili soruşturma devam ediyor. Savcılık, karara itiraz etme hakkını saklı tutuyor. Kamuoyu ise gözünü bu davaya çevirmiş durumda. Sonuçta, bir kişinin hayatı söz konusu. Adalet, herkes için eşit şekilde sağlanmalı. Umarız, bundan sonraki süreçte doğru adımlar atılır ve benzer olayların önüne geçilir.

Toplum olarak bu tür vahşetlere dur demenin zamanı geldi de geçiyor bile. Namus, asla cinayetle savunulacak bir kavram değildir. Bunu anlamak zorundayız.