Konya'da, insanı içine çeken o sıradan bir akşamüstü, aniden bir silah sesiyle paramparça oldu. Ölüm, saati göstermişti. Meram ilçesine bağlı Gökyurt Mahallesi'nde, aslında her şey basit bir alacak verecek meselesiydi. Ta ki o meselenin ucundan ateş ve kurşun fışkırana kadar.
Mehmet Ali A., belki de o gün her şeyin konuşarak çözüleceğini düşünüyordu. Telefonla çağrıldığı yere gitti. Karşısında, alacağını talep ettiği kişiler vardı. İşte o an, her şey tersine döndü. Kelimeler keskinleşti, sesler yükseldi ve öfke kontrolden çıktı. Tartışma, ölümcül bir sarmala dönüştü.
Ve sonra… Pat!.. Ardından birkaç pat daha. Sessizliği yırtan o sesler, bir hayatı sonlandırmaya yetmişti. Mehmet Ali A., olay yerinde can verdi. Hayat, bir borç meselesi yüzünden sonsuzluğa karıştı. Katiller ise, arkalarında bir ceset ve tarifsiz bir acı bırakarak oradan uzaklaştılar.
Olay Yeri İncelemesi ve Kaçış
Polisin olay yerine intikal etmesiyle birlikte hummalı bir çalışma başladı. Her detay, her kovan, adaletin tecellisi için bir ipucuydu. Civardaki güvenlik kameralarının kayıtları didik didik edilmeye başlandı. Şüphelilerin kimlikleri ve kaçış yolları tespit edilmeye çalışılıyor. İnanılmaz bir şey—sıradan bir anlaşmazlık, bir anda bir ailenin yıkımına dönüşebiliyor.
Savcılık devreye girdi, otopsi için talimat verildi. Mehmet Ali A.'nin cansız bedeni, adli tıp kurumunun soğuk labirentlerine gönderildi. Ailesine ise tarifsiz bir acı ve cevapsız sorular kaldı. 'Neden?' sorusunun ağırlığı, her bir kelimenin üzerine çöktü.
Sonuç Yerine
Bu tür olaylar, toplumun kanayan yarası haline gelmiş durumda. İnsanlar en ufak anlaşmazlıkları bile ne yazık ki silahla çözmeye kalkışıyor. Konya'da yaşanan bu acı olay, aslında hepimize bir ayna tutuyor. Şiddetin, öfkenin ve silahın ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha gösterdi. Umarım failler en kısa süilde adalet önüne çıkarılır ve bir daha böyle acılar yaşanmaz.
