Offenbach'ta sıradan bir pazartesi günü, saatler akşamın alacakaranlığına doğru ilerlerken, her şey bir anda değişti. Birdenbire, sakin sokakları siren sesleri ve ardı ardına patlayan silah sesleri yırtıp geçti. Olay yerine ilk ulaşan gazetecilerin anlattıkları, adeta bir aksiyon filminden fırlamış gibiydi.
İki silahlı şahıs, yerel bir marketi soymak için düğmeye basmıştı. Ama işler hiç de planladıkları gibi gitmedi. Polis o kadar hızlı intikal etti ki, soyguncular hazırlıksız yakalandı. Ve işte o an... çatışma kaçınılmaz oldu.
Kursunlar Havada Uçuştu
Göz açıp kapayıncaya kadar onlarca mermi sıkıldı. Öyle bir ateş açtılar ki, polis ekipleri bir an için neye uğradığını şaşırdı. Civardaki vatandaşlar, panik içinde koşuştururken, bir adam yere yığılıverdi. Kurşunlardan biri, maalesef hedefini bulmuştu.
Olay yerinden hızla uzaklaşan bir araç... İçindekiler, arkalarında bir ölü ve onlarca soru işareti bırakarak kayıplara karıştı. Polisin yoğun takibi başladı hemen. Ama nafile... Henüz yakalanamadılar.
Bölge Sokağa Çıkma Yasasına Benzedi
O gece, Offenbach sakinleri evlerine kapandı. Sokaklar polis bariyerleriyle çevrildi, helikopterler gökyüzünden olay yerini aydınlattı. Ölen kişinin kimliği ise henüz açıklanmadı. Acaba masum bir bystander mı, yoksa olayın başka bir parçası mı? Kimse bilmiyor.
Alman polisi, soruşturmanın derinlemesine devam ettiğini belirtti. "Bu kadar şiddet, bu kadar pervasızlık... Gerçekten korkutucu" diye ekliyor bir yetkili. Bölge sakinleri ise hâlâ o sesleri duyduklarını iddia ediyor. Travma etkisi, olaydan saatler sonra bile devam ediyor.
Peki ya sonra? Failler bulunacak mı? Yoksa bu karanlık olay, çözülmeyen bir dosya olarak mı kalacak? Almanya, bu sorulara yanıt arıyor...
