
İzmir'in Bayraklı ilçesinde, insanlığın sınırlarını zorlayan bir olay yaşandı. Öyle bir vaka ki, akıllara durgunluk veriyor—adeta yürekleri dağlıyor. 2022'nin o karanlık Kasım gününde, D.A. isimli anne, henüz 2 yaşındaki masum yavrusu E.A.'ya bile isteye çamaşır suyu içirdi. Evet, yanlış duymadınız: çamaşır suyu.
O minicik beden, o zehre dayanamadı tabii. Hastaneye kaldırıldı ama nafile... Küçük E.A., tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hayatının baharında, daha oyun oynamanın tadını bile doya doya çıkaramadan, gözlerini hayata kapattı.
Savcılık Harekete Geçti: Ağır Cezalar İsteniyor
Olayın ardından başlatılan soruşturma, dehşet verici gerçekleri bir bir ortaya çıkardı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, cani anne D.A. hakkında korkunç bir iddianame hazırladı. Savcı, "kasten öldürme" suçundan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Neden ağırlaştırılmış? Çünkü mağdur, suç işleyenin birinci dereceden yakını—yani öz evladı. Bu, vicdanları sızlatan bir detay.
Davanın ilk duruşması, İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanık D.A., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkeme heyeti, önümüzdeki günlerde tanık ifadelerini dinlemeye hazırlanıyor. Adalet süreci işliyor, ama o küçücük çocuğun hayatını geri getiremez kimse.
Toplum Olarak Sormamız Gereken Sorular
Böyle bir vahşet, sadece bir ceza davasından ibaret değil aslında. Hepimizin içini acıtan, üzerine derin derin düşünmemiz gereken bir trajedi. Nasıl olur da bir anne, kendi evladına bunu yapabilir? Psikolojik bir rahatsızlık mı, dayanılmaz bir çaresizlik mi, yoksa insanlıktan çıkmış bir şiddet eğilimi mi? Bunlar, cevaplaması zor sorular.
Uzmanlar, benzeri vakaların önüne geçmek için toplumsal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Aile içi şiddet, çocuk istismarı—bunlar maalesef toplumumuzun kanayan yaraları. Belki de bu davalar, sadece failleri cezalandırmak için değil, aynı zamanda bu yaraları sarmak için bir uyanış çağrısı olmalı.
Küçük E.A.'nın acısı, ailesinin ve toplumun yüreğinde bir daha silinmeyecek bir iz bıraktı. Adalet yerini bulsun diye bekliyoruz—hem küçük E.A. için, hem de bir daha böyle bir vahşet yaşanmasın diye.