Antalya'da güneşli bir yaz günü, sıcak havaya inat buz gibi bir trajedi yaşandı. Muratpaşa ilçesinde oturan 43 yaşındaki M.A., öfke dolu anında hayatının hatasını yaptı. Rus uyruklu eşi 36 yaşındaki Y.A.'yı tartışma sırasında bıçakla saldırarak ağır yaraladı.
Olay, 228. Sokak'taki evlerinde patlak verdi. İki yetişkin ve küçük bir çocuk—aile hayatının sıradanlığı içinde kim bilebilirdi böyle bir kabusun yaşanacağını? Tartışma aniden kontrolden çıktı ve M.A., eline geçirdiği bıçakla hayat arkadaşına vahşice saldırdı.
Yaralı Eş Hastaneye Kaldırıldı
Komşuların feryatları arasında olay yerine gelen sağlık ekipleri, Y.A.'yı hemen Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yetiştirdi. Doktorlar yoğun bakımda canla başla mücadele ettiler—üç uzun gün, üç umutla dolu ama bir o kadar endişeli gece. Ne yazık ki tüm çabalar sonuçsuz kaldı. Y.A., aldığı ağır yaralar nedeniyle hayata gözlerini yumdu.
Bu tür olaylar insanı düşündürüyor: Öfke gerçekten kör mü? Pişmanlık, yaşananların ardından gelse de, neyi değiştirebilir ki?
Sanık Tutuklandı
Polis, olayın ardından M.A.'yı gözaltına aldı. İfadesi alındı, savcılık sorgusu yapıldı. Sonunda, 'kasten öldürme' suçundan tutuklanmasına karar verildi. Şimdi cezaevinde—belki de öfkesinin bedelini öderken, bir ailenin nasıl dağıldığını düşünüyordur.
Antalya Adliyesi'ndeki duruşma kısa sürdü. Yargıç, delilleri değerlendirdi ve tutuklama kararını verdi. M.A.'nın avukatı itiraz etse de, mahkeme 'suç vasfının ağır olduğuna' kanaat getirdi.
Bu olay, aile içi şiddetin ne denli yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bir anlık öfke, bir ömür boyu pişmanlık getirdi—ve masum bir hayat son buldu.
