
İstanbul'da yaşanan ve tüyleri diken diken eden Ayşe Tokyaz cinayetiyle ilgili yeni bir gelişme daha yaşandı. Olay gününde valizi taşıdığı öne sürülen şüpheli, nihayet adliyenin yolunu tuttu. Sanki bir gerilim filminden fırlamışçasına, her detayıyla dikkat çeken bu davada, son perde henüz açılmadı.
Olayın üzerinden aylar geçmesine rağmen, hâlâ cevaplanmayan sorular var. Mesela, o valizin içinde gerçekten ne vardı? Ya da şüphelinin bu işteki rolü tam olarak neydi? İşte bu soruların peşinde, savcılık titiz bir çalışma yürütüyor.
Adliye Koridorlarında Yeni Bir Gün
Sabahın erken saatlerinde adliye önünde toplanan kalabalık, olayın ne denli ses getirdiğinin bir göstergesiydi. Şüpheli, avukatı eşliğinde mahkeme salonuna girdiğinde, kameralar anında odaklandı. Yüz ifadesinden hiçbir şey okunmuyordu - belki de profesyonel bir poker oyuncusundan farksızdı.
Savcılık iddianamesinde, şüphelinin cinayetle bağlantısına dair çarpıcı iddialar yer alıyor. Ancak savunma tarafı, bu iddiaların kanıtlarla desteklenmediğini öne sürüyor. Mahkeme heyeti ise, tarafları dikkatle dinliyor - her kelime, her hareket kayıt altına alınıyor.
Valiz Sırrı: İşin İçinden Çıkılmaz Bir Bulmaca
Olayın en merak uyandıran yanı, kuşkusuz o meşhur valiz. Dedektiflerin bile 'bu işte bir iş var' dedirten detaylarla dolu bu valiz, neredeyse davranın anahtar deliği haline geldi. İçinde ne olduğu konusunda çeşitli spekülasyonlar dolaşıyor, ancak resmi makamlar henüz net bir açıklama yapmaktan kaçınıyor.
Adli tıp raporları, DNA analizleri ve dijital deliller... Hepsi bir yapbozun parçaları gibi, doğru yerlere yerleşmeyi bekliyor. Savcılık, bu parçaları birleştirerek suçun aydınlatılacağına inanıyor. Ancak savunma tarafı, delillerin yetersiz olduğu görüşünde.
Mahkeme, önümüzdeki günlerde yeni tanık ifadelerini dinlemeye devam edecek. Her yeni ifade, bu karanlık hikayeye yeni bir sayfa ekliyor. Toplumun gözü kulağı, adaletin tecelli edeceği o son ana odaklanmış durumda.