
Adana'da hava sıcaktı, ama yaşananlar insanın içini buz gibi yaptı. Öyle bir olay ki, anlatırken kelimeler bile yetmiyor. İnsanın aklının almakta zorlandığı türden, yürek burkan bir vakayla karşı karşıyayız.
Seyhan ilçesine bağlı Gülpınar Mahallesi'nde 41 yaşındaki M.A. ve henüz 11 yaşındaki oğlu M.E., uzun süredir kayıptı. Aile endişeliydi - haklı çıktılar. Aramalar sonucunda ikilinin cansız bedenine ulaşıldığında, her şey daha da korkunç bir hal aldı.
Mısır Tarlasındaki Korkunç Kaçış
Olayın şüphelisi 35 yaşındaki H.Ç., işlediği bu korkunç suçun ardından olay yerinden hızla uzaklaştı. Sanki hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışıyordu belki de. Ama Adana polisi, hummalı bir çalışma başlattı. Nihayetinde, zanlıyı Yüreğir ilçesine bağlı Doğankent Mahallesi'ndeki bir mısır tarlasında saklanırken buldular. İnsanın içine işleyen bir görüntü: bir mısır tarlasında, yeşilliklerin arasında, işlediği vahşetten kaçmaya çalışan bir adam.
Polisin yaptığı operasyonla gözaltına alınan H.Ç., ifadesinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklanma talebiyle hakim karşısına çıkarıldı. Neticede, 'kasten insan öldürme' suçundan tutuklandı. Adalet, en azından şimdilik, yerini bulmuş gibi görünüyor.
Toplum Olarak Sorgulamamız Gerek
Böyle olaylar yaşandığında, hepimiz bir an durup düşünmeliyiz. Nasıl oldu da böyle bir vahşet yaşandı? Bu tür trajedilerin önüne geçmek için neler yapabiliriz? Sorular çok, cevaplar ise hiç kolay değil.
Adana'da yaşanan bu acı olay, bir kez daha gösterdi ki toplum olarak üzerimize düşenleri yeniden gözden geçirmeliyiz. Umarım, bir daha böyle bir haber okumak zorunda kalmayız.