
İzmir'in Bayraklı ilçesinde dün akşam saatlerinde yaşananlar, insanın kanını donduran cinsten. Adeta bir korku filmi sahnesi gibiydi her şey - belki de daha beter.
Olayın merkezinde Kubra A. var. Genç kadın, boşanma sürecinin o berbat labirentlerinden geçiyordu ki, eski eşi M.A. denen adam çıktı karşısına. Adam değil de, bela demek daha doğru galiba.
Önce tehditler başladı. Telefonlar, mesajlar, sosyal medya üzerinden gönderilen o iğrenç sözler... "Seni öldüreceğim" diyordu adam, hem de defalarca. Kubra'nın annesi G.A. de kurtulamadı bu tehditlerden. İki kadın, bir caninin hedefi olmuştu artık.
Dün akşam olanlar ise tüyler ürperticiydi. M.A., kadınları arabayla takip etmeye başladı. Bayraklı'daki bir caddede aniden önlerine kesti aracını. Sonra... sonrası silah sesleri.
Tam 22 el ateş etti adam. Yirmi iki! İnsan bunu yazarken bile donup kalıyor. Kurşunlardan biri Kubra'nın aracının arka camına isabet etti - şans eseri kadınlar yara almadan kurtuldular. Şans mı dedim? Belki de mucize demeliydim.
Olay yerine gelen polis ekipleri, zanlıyı yakalamak için seferber oldu. M.A. olay yerinden hızla uzaklaşmıştı ama kaçabileceğini mi sandı? İzmir polisi, kısa sürede adamı yakalayıp gözaltına aldı.
Savcılık ifadesinin ardından zanlıyı çıkardı mahkeme huzuruna. Tabii tutuklanması için - başka türlü olması mümkün değildi zaten. Mahkeme, M.A.'yı tutuklama kararı verdi. İyi de oldu!
Bu olay, boşanma sonrası kadınlara yönelik şiddetin ne kadar vahim boyutlara ulaşabildiğini bir kez daha gösterdi. Toplum olarak acilen uyanmamız gerekiyor - bu tür olaylar son bulmalı artık.