
İnsanın kanını donduran bir vahşet hikayesi daha son buldu. Denizli'de yaşanan ve tüm Türkiye'nin yüreğini burkan o olayda, doktor oğlu tarafından hunharca darbedilen Hafize Gümüş, uzun süre direndiği yaşam savaşını kaybetti. Son nefesini hastanede verdi.
Olay, geçtiğimiz günlerde meydana gelmişti. Öyle sıradan bir tartışma falan da değildi. Bir evlat, canından parçası olan annesine karşı akıl almaz bir güç kullanmıştı. Öyle ki, o anları görenlerin anlattıkları, yürekleri dağlıyor.
Anne ve Oğul Arasındaki Gerginlik Kontrolden Çıktı
İşler, tahmin edilemeyecek bir noktaya doğru savruldu. Anlaşmazlık, birdenbire öfkeye dönüştü ve o doktor oğul, kendisini kaybetti. Elleri, annesine karşı kalktı. Vurdu, vurdu, vurdu... Öfkesini durduramadı. Oysa annesiydi karşısındaki, onu doğuran, büyüten, o doktor yapan.
Hafize anne, yerlerde cansız bir halde bulunduğunda, artık her şey için çok geçti. Hemen ambulans çağrıldı ve kendisine ilk müdahaleler yapıldı. Ancak durumu çok kritikti. Hastaneye yetiştirildi, yoğun bakıma alındı. Günlerce, belki de haftalarca orada kaldı. Doktorlar ellerinden geleni yaptılar, ama nafile.
Toplum Sarsıldı: Şiddetin Her Türlüsüne Lanet!
Bu olay, sadece bir ailenin trajedisi değil aslında. Toplumun kanayan yarasına, aile içi şiddete bir kez daha işaret ediyor. Nasıl olur da bir evlat annesine bunu yapar? Bu soru, herkesin zihnini kurcalıyor. Sosyal medyada infial yarattı. Herkes, hem o doktor oğlu lanetliyor hem de Hafize anne için üzülüyor.
O doktor oğul, olayın hemen ardından gözaltına alındı. Adalet, onun için gerekeni yapacak. Ancak bu, Hafize annenin geri gelmesini sağlamayacak. Ailenin geride kalanları, hem bir sevdiklerini kaybetmenin acısını hem de bu utancı yaşıyorlar.
Bu tür olaylar, maalesef toplumumuzda görünmeyen bir gerçek. Aile içinde yaşananlar, çoğu zaman dört duvar arasında kalıyor. Ta ki, böyle trajediler patlak verene kadar. Uzmanlar, şiddetin her türlüsünün önüne geçmek için daha fazla farkındalık ve eğitim gerektiğini vurguluyorlar. İnsanların, öfke kontrolü ve psikolojik destek mekanizmalarına erişimi artırılmalı.
Hafize Gümüş'ün ardından, bir kez daha anlıyoruz ki: Şiddet, asla çözüm değil. Yıkım getirir, acı getirir, ölüm getirir. Onun acısı, hepimizin içinde bir sızı olarak kalacak. Mekanı cennet olsun.