
O acı... Tarifi imkansız. Şırnak'ta terörle mücadele operasyonunda hayatını kaybeden Uzman Çavuş Furkan Çabuk'un cansız bedeni, memleketi Kayseri'ye getirildi. Tabutunun başında ise belki de en zor anlarını yaşayan bir baba duruyordu: İmam Yusuf Çabuk.
Ve o, sadece bir baba değildi artık. Bir imamdı. Gözyaşlarını silerek, milletin önüne geçti ve tarihin en hüzünlü namazlarından birine imam oldu. Kendi evladının cenaze namazını kıldırmak... Hiç kimsenin yaşamak istemeyeceği bir dram.
Melikgazi İlçe Müftülüğü'nde görevli Yusuf Hoca, o anları nasıl gözyaşları içinde yaşadı, bilemiyoruz. Ama şunu biliyoruz ki, oğlunun naaşı önünde dimdik durdu. Vatan için canını veren bir evladın ardından, son görevini de hiç tereddüt etmeden yaptı.
Binlerce Kişi Son Yolculuğa Eşlik Etti
Tören alanı adeta insan seliydi. Furkan'ın naaşı, Kayseri Havaalanı'ndan alınarak Melikgazi Şehit Mustafa Çabuk Camii'ne getirilmişti. Kalabalık o kadar büyüktü ki, insanlar camiye sığmadı, avluya taştı, sokaklara kadar uzandı. Herkes, bu kahraman ailenin acısını paylaşmak için oradaydı.
Duyguların tarif edilemez olduğu o anda, Yusuf Hoca'nın sesi titrek ama kararlıydı. Dualar, yürekleri dağlayan bir tonda yükseldi gökyüzüne. Oğlunun tabutunun önünde, millete imamlık yapmak... İşte bu, ancak çelikten bir iradeyle mümkün olabilirdi.
“Allah Kimseye Yaşatmasın”
Törenden sonra konuşan yakınları, “Yusuf Hoca, oğlunun şehadet haberini aldığında bile ‘Allah vatanımıza zeval vermesin’ dedi. Bu acıya nasıl dayandı, nasıl o namazı kıldırdı, hala anlamış değiliz. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın,” diyerek ailenin metanetini anlattı.
Furkan Çabuk, son yolculuğuna uğurlandıktan sonra Talas ilçesindeki aile kabristanlığında toprağa verildi. Arkasında, bir milletin minnet duygularını ve yürekleri sızlayan bir aile bıraktı.
Bu vatan, işte böyle fedakar ailelerin, böyle yiğit evlatların omuzlarında yükseliyor. Furkan Çabuk da, adını şehitler defterine altın harflerle yazdıran bir kahraman olarak hafızalarda sonsuza dek yaşayacak.