
Ankara'da yaşanan ve yürekleri burkan o olay... Hatırladınız mı? Polis memuru Şeyda Yılmaz, görevi başındayken acımasızca hayatından olmuştu. İşte o davada kritik bir perde daha kapandı. Yargıtay, suçlu Yunus Emre Geçit hakkındaki ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını nihayet onadı. Bu karar, adalet arayanlar için bir nebze olsun ferahlık oldu diyebiliriz.
Olayın üzerinden epey zaman geçti ama acısı hâlâ taze. Şeyda Yılmaz, sıradan bir günde, görevine giderken... Sonrası malum. Yunus Emre Geçit isimli şahıs, silahını çekip ateş etmişti. Sebep? Görünüşe göre 'kıskançlık' denen illet. Polis memurunun eski eşiyle ilişkisi olduğunu düşünmüş – ki bu tamamen asılsız bir iddiaydı – ve bu yanılgı yüzünden bir cana kıymıştı.
Mahkeme Süreci ve Karar
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi, uzun süren duruşmaların ardından nihai kararını vermişti: ağırlaştırılmış müebbet hapis. Yani, çıkması neredeyse imkânsız bir ceza. Mahkeme, Geçit'in eylemini 'kasten öldürme' olarak nitelendirdi ve en ağır cezayı uygun gördü. Tabii, hukuk sistemimizde her karar gibi bunun da üst mahkemeye gitmesi söz konusuydu. Beklenti de buydu zaten.
Yargıtay Onaması ve Hukuki Detaylar
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, dosyayı inceledi ve mahkemenin verdiği kararı yerinde buldu. Peki bu ne demek? Artık karar kesinleşti demek. İtiraz yolları kapandı. Yunus Emre Geçit, hayatının geri kalanını – ki ömür boyu demek daha doğru – cezaevinde geçirecek. Adliye koridorlarında konuşulanlara göre, savunma tarafı 'haksız tahrik' iddiasıyla kararı temyize götürmüştü. Ama Yargıtay, böyle bir durumun söz konusu olmadığına kanaat getirdi. Zaten, bir polisi soğukkanlılıkla vurmak nasıl 'tahrik' sayılabilir ki? Mantığa sığar gibi değil.
Olay anına dair tanık ifadeleri ve teknik bulgular, Geçit'in eylemini planlayarak yaptığını gösteriyordu. Şeyda Yılmaz'ı takip etmiş, pusu kurmuştu. Yani, ani bir öfke patlaması falan değildi. Tam aksine, organize bir cinayetti. Mahkeme de bu yüzden 'ağırlaştırılmış' hükmünü verdi. Normal müebbet değil, çünkü suç 'tasarlayarak işlenmişti'.
Sonuç ve Toplumsal Yansımalar
Bu karar, toplum nezdinde de önemli bir mesaj taşıyor aslında. Polise yönelik şiddetin – hele ki bu kadar nedensiz ve acımasızca bir şiddetin – asla kabul görmeyeceğini, en ağır şekilde cezalandırılacağını gösteriyor. Şeyda Yılmaz'ın ailesi, arkadaşları ve tüm meslektaşları için bu karar bir teselli olmuştur umarım. Zira, kaybetmenin acısı hiçbir kararla geçmez ama adaletin tecelli ettiğini görmek insana huzur verir.
Ankara'da yaşanan bu elim hadise ve sonrasındaki hukuki süreç, aslında hepimize bir kez daha düşünme fırsatı verdi. Şiddet, ne sebeple olursa olsun, çözüm değil. Hele ki masum bir cana kıymak... Yunus Emre Geçit, verilen cezayı çekerken, Şeyda Yılmaz ise vatanın bağrında bir kahraman olarak anılacak. Son söz? Adalet yerini buldu.