Adana'da yaşanan o menfur terör saldırısının ardından yüreklerimiz parçalanmıştı zaten. Şehit düşen Polis Müdürü Alper Çetin'in ailesi ise tarifsiz bir acının içine düştü. Ve işte o acı, dayanılmaz bir hamle daha yaptı.
Güler Çetin, yiğit oğlunun cansız bedeniyle karşılaştığında belki de içinde bir şeyler koptu. Haberi alır almaz – kim dayanabilirdi ki? – fenalaşarak yığılıverdi. Ailenin çığlıkları arasında, hemen bir ambulans çağrıldı ve kendisine ilk müdahale edildi.
Ortalık, tam bir yas evini andırıyordu. Bir yanda şehidin naaşı, diğer yanda kalbi kırık bir anne... Ambulansın sireni, zaten hüzünle dolu olan sokaklarda yankılandı. Güler Hanım, Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne acilen yetiştirildi.
Doktorların yoğun çabaları sonucu – Allah'tan – durumu stabil hale getirildi. Ama kim bilir kalbindeki o acıyı hangi ilaç dindirebilir? Tansiyonu ve kalp atışları, o büyük şokun etkisiyle allak bullak olmuştu. Şu an tıbbi gözetim altında ve ailesi başında bekliyor.
Bu, sadece bir şehit haberinden ibaret değil aslında. Bu, ardında koca bir hayat, bir anne ve bir aile bırakan bir trajedi. Topraklarımızı canları pahasına koruyan güvenlik güçlerimizin çektiği ıstırap, sadece onlarla da kalmıyor; sevdiklerinin de ciğerini dağlıyor.
Güler Anne’ye acil şifalar diliyoruz. Mekanı cennet olsun şehidimizin... Bu millet sizinle gurur duyuyor.
