Ankara'nın göbeğinde yaşanan o kan dondurucu olayın ardından, adalet tekerlekleri nihayet dönmeye başladı. Şehit polis memuru Şeyda Yılmaz'ın hayatını kaybetmesine neden olan menfur saldırının zanlısı Yunus Emre Geçti için bugün adliye koridorları oldukça hareketliydi.
Savcılık ifadesinin ardından -neredeyse hiç beklemeden- nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarılan zanlı, tutuklanma talebiyle yargıç karşısına çıktı. Hakim, dosyayı incelerken salonun havası gerçekten ağırdı - öyle ki nefes almak bile zorlaşmıştı sanki.
Çıkar Çıkmaz Hapis: Tutuklama Kararı Çıktı!
Yapılan duruşma sonucunda hakim, beklentileri karşılayan bir karara imza attı. Zanlı Yunus Emre Geçti, "kasten öldürme" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilecek. Bu karar, emniyet koridorlarında neredeyse bir rahatlama nefesi olarak yankılandı diyebiliriz.
Peki ya sonrası? Zanlının avukatları itiraz için hazırlık yapıyor olabilir mi? Kim bilir... Fakat şu an için adli süreç, ailenin ve meslektaşların bir nebze olsun içini ferahlatacak şekilde ilerliyor.
O Gece Neler Olmuştu?
Olay, 11 Temmuz'u 12'sine bağlayan gece, Ankara'nın Pursaklar ilçesinde meydana gelmişti. Polis memuru Şeyda Yılmaz, bir ihbar üzerine bölgeye intikal ettiği sırada silahlı saldırıya uğramış ve hayatını kaybetmişti. Saldırganın hemen ardından kaçtığı, ancak kısa süre sonra yakalandığı bildirilmişti.
Olay yerinden sonra hastaneye kaldırılan Yılmaz, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Geride ise yaslı bir aile, sevenleri ve bir ülkenin derin acısı kaldı.
Bu olay, toplum olarak polisimize verdiğimiz değeri bir kez daha hatırlamamıza neden oldu - onlar her koşulda görevinin başında, bizim için risk alıyorlar. Ve ne yazık ki bazen en ağır bedeli ödüyorlar.
