Ankara'nın göbeğinde, her zamanki gibi sakin geçen bir gece birdenbire tabanca sesiyle yırtıldı. Olay yeri: Etimesgut'ta müstakil bir ev. Kurban: Emekliye ayrılmış bir uzman çavuş.
Komşular, o gece saatler gece yarısını gösterirken tek, keskin bir silah sesi duyduklarını söylüyor. Kimse aldırmamış önceleri—belki de egzoz patlaması sanmışlardır. Ta ki ertesi sabah ceset bulunana kadar.
Odasında Kanlar İçinde Bulundu
Sabah saatlerinde eve gelen bir akraba, emekli çavuşu oturma odasında yerde yatarken buldu. Başının sol tarafında tek bir kurşun yarası vardı. Etrafa kanlar bulaşmıştı. Hemen 112'yi aradılar ama gelen ekipler sadece ölümü teyit edebildi.
Polis ekipleri olay yerinde inceleme yaparken, tabanca evin içinde, cesedin yanı başında duruyordu. Tek bir mermi kovanı... Belki de intihar? Ama işin iç yüzü hiç de öyle görünmüyor. Çünkü evde herhangi bir zorla girme izine, kavgaya dair bir emareye rastlanmadı.
Komşular Şaşkın: "Çok Sessiz Bir İnsandı"
Mahalle sakinleri olayı duyduklarında adeta yıkıldı. "Nasıl yani?" diye soruyor bir kadın. "Kim isterdi onun ölümünü?" Başka bir komşu ise, "Silah sesini duyduk ama arkasından bağrışma, koşuşturma olmayınca önemsemedik," itirafında bulunuyor.
Emekli uzman çavuş, askerlik sonrası sakin bir hayat sürüyordu. Kimseyle kavgası, derdi olmayan, sevilen biriydi. Peki, neden? Neden böyle oldu?
Savcılık derhal soruşturma başlattı. Otopsi yapılacak. Polis, kamera kayıtlarını topluyor, tanıklarla konuşuyor. Cinayet mi, intihar mı? Herkesin aklında aynı soru işareti.
Ankara'da bir evde yaşanan bu korkunç olay, aslında şu gerçeği bir kez daha hatırlattı: Bazen en sakin sokaklar, en karanlık sırları saklar.
