Olay, insanın içini acıtan cinsten. Fadime isimli kadın, tam iki ay öncesinde gidip resmi bir şikayette bulunmuş kocasından. Evet, yanlış duymadınız - kendisini öldüren adam hakkında.
Savcılık kayıtlarına düşen o başvuru, şimdi bir vasiyetname gibi duruyor adeta. Fadime, belki de son çare olarak gördüğü bu yola başvurmuştu. Ama ne yazık ki yetkililer bu uyarıyı ciddiye almakta yetersiz kaldı.
Ölümle Sonuçlanan Sessiz Çığlık
İşin en trajik yanı şu: Fadime'nin yaptığı o resmi başvuru, kâğıt üzerinde kalmış. Dosyalar arasında kaybolup gitmiş. Oysa o, yardım için elini uzatmıştı. Sessizce, usulca ama çaresizce.
Dokuz kurşun... Hayatını kaybetmesine sebep olan dokuz mermi. Sayısı bile insanın içini burkuyor. Bu kadar çok atış, nefretin ve öfkenin boyutunu gözler önüne seriyor adeta.
Sistem Nerede Tıkandı?
Akıllara takılan soru şu: Bir kadın resmi yollardan şikayette bulunuyor, ama sonuç değişmiyor. Peki nerede hata yapılıyor? Bu sistemin gözden geçirilmesi gereken bir nokta değil mi?
Fadime'nin durumu, aslında yüzlerce benzer vakadan sadece biri. Her gün onlarca kadın aynı kaderi paylaşıyor. Ve maalesef çoğu zaman uyarı işaretleri görmezden geliniyor.
Aile İçi Şiddetin Sessiz Kurbanları
Bu olay, aile içi şiddetin ne denli sinsi ilerlediğini bir kez daha gösterdi. Kadınlar çoğu zaman korkudan, tehditlerden ya da ekonomik sebeplerden şikayetlerini geri çekmek zorunda kalıyor. Ya da Fadime örneğinde olduğu gibi, şikayetler ciddiye alınmıyor.
Belki de en acı olan, Fadime'nin yardım çığlığının karşılık bulamaması. O, sonuna kadar hukukun kendisini koruyacağına inanmıştı. Ama sistem onu yüzüstü bıraktı.
Şimdi geriye kalan, bir ailenin dağılan hayalleri ve cevapsız kalan sorular. Fadime'nin hikayesi, benzer kaderleri paylaşan diğer kadınlar için bir uyarı olsun diye umut ediyor insan. Ama gerçekten değişim için daha fazlası gerekiyor.
