Şok Edici İtiraf: Fırat Yağız ve Eşi Nasıl Bir Cinayet İşledi?
Fırat Yağız'ın Şok Edici Cinayet İtirafı

O gece her şey normal görünüyordu. Ta ki Fırat Yağız'ın ağzından dökülen o sözler duyulana kadar. "Ben ve eşim onu yatak odasına çekerek öldürdük" dediğinde, mahkeme salonunda buz gibi bir hava esti. Kimse böylesine soğukkanlı bir itirafı beklemiyordu.

Olay, geçtiğimiz ayın en kanlı vakalarından biri olarak kayıtlara geçti. Fırat Yağız ve eşi, kurbanı adeta bir av gibi takip etmişler. Önce sözle, sonra fiille... İşin en ürpertici yanı? Yaptıklarını anlatırken hiçbir pişmanlık belirtisi göstermemeleri.

Kan Donduracak Detaylar

Savcılık dosyasına göre, çift kurbanı önce kandırmış. "Gelin bir şeyler konuşalım" diyerek yatak odasına çekmişler. Sonrası ise tam bir kabus. Yağız'ın ifadesine göre eşi, "Artık yeter" diyerek ilk darbeyi vurmuş. O anları anlatırken ses tonundaki o küçük titreme dışında hiçbir duygu yoktu.

Mahkeme heyeti bile bu kadar soğukkanlı bir itiraf karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Hakim, "Bu nasıl bir vicdansızlık?" diye sorduğunda, salondakilerin nefesi kesildi. Yağız ise cevap vermek yerine omuz silkti.

Savunma Tuhaflıkları

Davada ilginç bir dönüm noktası yaşandı. Sanıklar bir süre sonra "Aslında iftira yedik" iddiasıyla ortaya çıktılar. Ancak deliller ve tanık ifadeleri bu savunmayı çürütmeye yetti de arttı. Savcılık, "Bu kadar net deliller varken nasıl böyle bir iddiada bulunabilirler?" diye sorarken, avukatlar bile cevap veremedi.

Cinayet aleti olarak kullanıldığı iddia edilen bıçak, olay yerinde bulunmuştu. Üzerindeki parmak izleri ve kan izleri, çiftin suçunu adeta haykırıyordu. Peki ama neden? İşte bu sorunun cevabı henüz tam olarak aydınlatılamadı.

Mahkeme heyeti, kararını açıklarken "Toplum vicdanını yaralayan bu olayda cezanın en ağır şekilde verilmesi gerektiğine" hükmetti. Fırat Yağız ve eşi şimdi hücrelerinde bekliyor. Peki bu karanlık hikaye bize ne öğretiyor? İnsanoğlunun içindeki o korkunç potansiyeli bir kez daha gözler önüne seriyor...