Gazze Şeridi'nde yaşananlar, insanlık tarihinin kara lekesi olmaya devam ediyor. İsrail ordusunun düzenlediği son saldırılarda, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan onlarca masum hayatını kaybetti. Adeta bir kabus gibi üzerlerine çöken bu vahşet, uluslararası camianın gözleri önünde gerçekleşiyor.
Bölgeden gelen son dakika bilgilerine göre, hastanelerin acil servisleri yaralılarla dolup taşıyor. Doktorlar, yetersiz ekipman ve ilaç nedeniyle çaresizlik içinde mücadele ediyor. "Bu bir savaş değil, katliam" diyen bir sağlık çalışanının sesi titriyor: "Çocukların bedenlerini parçalanmış halde görüyorsunuz ve hiçbir şey yapamıyorsunuz."
Uluslararası Tepkiler Yetersiz Kalıyor
BM'nin "derin endişe" açıklaması ise bölge halkına soğuk bir duş etkisi yaptı. Sosyal medyada patlayan tepkilerde, "Endişe mi? İnsanlar ölüyor!" yorumları dikkat çekiyor. Arap ülkelerinden gelen kınama mesajları ise fiili bir adım içermiyor.
- Son 24 saatte 37 sivil hayatını kaybetti
- Yıkılan binaların altından cesetler çıkarılıyor
- Elektrik ve su kesintileri nedeniyle durum daha da kötüleşiyor
Bölge sakinlerinin anlattıkları yürek burkuyor: "Sabah uyandığımızda komşu binanın yerinde yeller esiyordu. Çocukların oyuncakları enkazın arasından görünüyordu." Bu sözler, yaşanan trajedinin boyutunu gözler önüne seriyor.
Dünya Seyirci Kalıyor
Batılı ülkelerin çifte standartlı tutumu ise tepki çekmeye devam ediyor. Ukrayna'daki savaş için milyarlarca dolar ayıran ülkeler, Gazze'de yaşananlara karşı adeta kör ve sağır kesiliyor. Diplomatik çevrelerde fısıltıyla konuşulan gerçekse şu: "Bu bir insanlık krizi değil, siyasi bir hesaplaşma."
Mahalle aralarında patlayan bombaların gürültüsüyle sarsılan Gazze halkı, bir kez daha dünyanın vicdanına sesleniyor: "Sessizliğiniz, bizi öldürmeye devam edenlere cesaret veriyor." Peki, bu trajedi ne zaman son bulacak? Cevap, uluslararası toplumun elinde...
