O gece, sıradan bir İstanbul mahallesinde her şey normal seyrinde ilerliyordu. Ta ki bir daireden yükselen tüyler ürpertici çığlıklar sesleri duyulana kadar. Komşular, durumun ciddiyetini anlamakta gecikmedi.
İşte tam da bu noktada olaylar beklenmedik bir hal aldı. Panik içindeki komşular, içeriden gelen feryatları duyunca hemen harekete geçtiler. Kapıyı kırmak zorunda kaldılar - içeride neyle karşılaşacaklarını düşünürken, buldukları manzara akılları durduracak cinstendi.
Gerçek Ortaya Çıkınca Herkes Donakaldı
Genç kadın, odasında sakin sakin oturuyordu. Üzerinde kan lekesi falan yoktu. Hatta biraz şaşkın görünüyordu. "Ne oldu? Neden kapımı kırdınız?" diye sordu.
Meğerse o çığlıklar... Evet, o korkunç sesler... Hepsi sadece bir oyundan ibaretmiş! Genç kadın, bilgisayarında korku oyunu oynarken o kadar kaptırmış ki, oyundaki karakterin çığlıklarını son ses açmış. Komşuları ise gerçek bir şiddet olayı yaşandığını sanarak olay yerine koşmuş.
"Oyundu, Gerçek Değildi" Açıklaması Şaşırttı
Polis geldiğinde genç kadın durumu açıkladı: "Üzgünüm, farkında olmadan sesi çok açmışım. Oyun o kadar gerçekçi ki..."
Komşular önce rahat bir nefes aldılar, sonra da durumun tuhaflığına gülmeye başladılar. Kimi "Vay canına, oyun sesi bu kadar gerçekçi mi olur?" derken, kimi de "İyi ki kötü bir şey yok" diye düşündü.
Olay, modern zamanların ilginç bir yan etkisi gibiydi aslında. Sanal gerçeklik o kadar hayatımıza girmiş ki, artık gerçekle kurguyu ayırt etmek zorlaşıyor. Bu genç kadının başına gelen de tam olarak buydu işte.
Sonuçta herkes sağlamdı, kapı hariç tabii. O da tamir edilir artık. Ama bu olay, mahallede uzun süre konuşulacak gibi görünüyor. Belki de komşular bir dahaki sefere kapıyı kırmadan önce iki kere düşünürler - kim bilir?
