Ortadoğu'nun zaten gergin olan siyasi sahnesine, dün gece Katar'ın başkenti Doha'dan yükselen bir şok dalgası eklendi. İsrail istihbaratının, Hamas'ın üst düzey bir yetkilisini hedef aldığı iddia edilen bir suikast girişimi... her şey planlandığı gibi gitmedi.
Olay, aslında tipik bir istihbarat operasyonunun tüm izlerini taşıyordu. Hedeflenen isim, Hamas'ın finans ağının kritik bir parçası olarak bilinen bir isimdi. Ancak işler -Allah'tan diyelim- beklenildiği gibi gitmedi. Suikast timi, hedefin bulunduğu otele yaklaştığı sırada, beklenmedik bir güvenlik önlemiyle karşılaştı. Sonrası? Kaos, kovalamaca ve başarısızlıkla sonuçlanan bir operasyon.
Peki Neden Şimdi?
Bu sorunun cevabı, bölgedeki son gelişmelerde yatıyor olabilir. Hamas ve İsrail arasındaki gerilim, son aylarda iyice tırmanmıştı. İsrail hükümeti, özellikle grubun finansal ağlarını hedef alma sözü vermişti. Bu girişim, o sözün somut bir tezahürüydü adeta. Ama neden Katar? Çünkü Katar, Hamas ile diyaloğu sürdüren birkaç bölge ülkesinden biri. Ve bu, onu hem diplomatik hem de istihbarat açısından 'ilginç' bir noktaya koyuyor.
Operasyonun başarısızlığa uğraması, İsrail için ciddi bir yüz kaybı anlamına geliyor. Hele ki böyle bir dönemde... Uluslararası arenada zaten eleştirilerin odağındaki İsrail, şimdi bir de suikast girişimiyle gündeme geldi. Katar yetkilileri olayı 'kabul edilemez bir ihlal' olarak nitelendirirken, Hamas'tan gelen tepkiler ise oldukça sert oldu. "Bu eylem, bizi yıldıramaz" açıklaması yetkililerden geldi.
Peki Ya Sonrası?
Bu olay, bölgedeki gerilimi daha da artırabilir. Katar-İsrail ilişkileri, zaten hassas olan bir dengede duruyordu. Böyle bir olayın, bu dengeyi nasıl etkileyeceği merak konusu. Ayrıca, Hamas'ın finansal operasyonlarını yürüten isimlere yönelik benzer girişimlerin artıp artmayacağı da bir diğer soru işareti.
Sonuç olarak, dün gece Doha'da yaşananlar, sadece başarısız bir suikast girişiminden çok daha fazlası. Bu, bölgedeki güç dengelerinin, istihbarat savaşlarının ve diplomatik gerilimlerin bir yansıması. Ve maalesef, Ortadoğu'da such şeyler genellikle daha büyük krizlerin habercisi olabiliyor. Umarım bu sefer öyle olmaz.
