
İstanbul'da bu sabah erken saatlerde yaşanan gelişme, legal çevrelerde şok etkisi yarattı. Kemal Can isimli şahıs, çeşitli iddialar üzerine başlatılan operasyon kapsamında gözaltına alındı. Olay, adeta bir gerilim filmini andırırcasına, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte gerçekleşti.
Operasyonun detaylarına bakıldığında -ki bunlar henüz netlik kazanmış değil- oldukça dikkat çekici unsurlar göze çarpıyor. Yetkililerin üzerinde titizlikle çalıştığı dosya, aslında günlerdir süren teknik takibin sonucuymuş meğerse. Kim derdi ki o sıradan görünen günler, böyle bir sonuca gebeymiş?
Operasyonun Perde Arkası
Sabah 06:00 sularında başlayan operasyon, neredeyse kusursuz bir zamanlamayla yürütülmüş. Emniyet güçlerinin sessiz sedasız ilerleyişi, mahalle sakinlerini dahi uyandırmamış. Şimdi düşünüyorum da, belki de en çok bu profesyonellik takdir edilmeli.
- Operasyon öncesi 72 saatlik teknik takip
- 3 farklı adrese eş zamanlı müdahale
- Dijital delillerin toplanması süreci
Olayla ilgili konuşan bir emniyet mensubu, "Önümüzdeki 48 saat çok kritik" derken, aslında tüm hukuki sürecin ne kadar hassas ilerleyeceğinin de altını çizmiş oldu. Hakikaten de, bu tür dosyalarda zamanlama her şey demek.
Yasal Süreç Nasıl İlerleyecek?
Şu an için Kemal Can'ın ifade süreci devam ediyor. Savcılık nezdinde yapılacak değerlendirmeler, önümüzdeki saatlerde yeni gelişmelere kapı aralayabilir. Zira bu tür dosyalar -hele ki İstanbul gibi büyük bir şehirde- genellikle sürprizlerle doludur.
Avukatlar devreye girmiş durumda, tabii ki. Onların takip ettiği hukuki yol haritası, önümüzdeki günlerde medyada daha çok konuşulacak gibi görünüyor. Neticede, hukuk devletinde herkesin bildiği üzere, süreç işlemeli ve adalet yerini bulmalı.
Son olarak şunu söylemeden geçemeyeceğim: Bu tür haberler, toplumun genelini ilgilendiren boyutlarıyla da düşünülmeli. Belki de asıl mesele, hukukun üstünlüğünün her daim tesisi olmalı. Neyse, konuyu dağıtmayalım - gelişmeleri hep birlikte takip edeceğiz.