İlayda'nın Çığlığı: Arkadaşına Anlattığı Kabus 1 Ay Sonra Gerçek Oldu!
İlayda'nın kabusu gerçek oldu!

Hayat bazen öyle acımasız dönüşler yapar ki, insan "keşke"lerle boğuşurken bulur kendini. İlayda'nın başına gelenler de tam olarak böyle bir trajedi aslında. Daha bir ay önce, belki de içini dökmek için arkadaşına anlattığı o korkunç kabus, maalesef gerçeğe dönüştü.

"Rüyamda beni kovalıyorlardı," demişti o gün. "Kaçamıyordum, çığlık atıyordum ama sesim çıkmıyordu." Kim bilebilirdi ki bu rüyanın bir öngörü olduğunu? İşin tüyler ürperten yanı, yaşadıklarının neredeyse aynısını gerçek hayatta yaşaması...

Çaresizliğin Sesi: "Yardım Edin!"

O gece mahalleden yükselen çığlıklar, kimsenin umursamadığı bir yardım çağrısıydı aslında. Komşular "aile içi mesele" deyip kulaklarını tıkarken, İlayda son nefesine kadar mücadele etti. Polis kayıtlarına geçen son sözleri ise yürek burktu: "Lütfen... Bırakın beni..."

Şimdi herkes aynı soruyu soruyor: Bu kadar net bir uyarı işareti varken neden önlem alınmadı? Belki de en acı olanı, İlayda'nın aslında tehlikenin farkında olması ama kimsenin onu ciddiye almaması.

Uzmanlar Ne Diyor?

Psikolog Dr. Elif Kaya, bu tür kabusların bazen bilinçaltının uyarı sistemi gibi çalıştığını belirtiyor: "Kişi farkında olmadan tehditleri sezebilir. İlayda'nın durumunda bu çok net görülüyor. Keşke dinleyen biri olsaydı..."

Olayın ardından bölgede güvenlik önlemleri artırılsa da, bu genç kızın hayatını geri getirmeye yetmiyor. Mahalle sakinleri ise "Biz de duyduk ama..." cümlesiyle başlayan pişmanlık dolu açıklamalar yapıyor.

Bu olay, toplum olarak bir kez daha düşünmemiz gereken çok şey olduğunu gösterdi. Belki de en önemlisi: Birinin çığlığını duyduğunuzda, "aile meselesi" diyerek geçiştirmemek...