
Olay, tüyleri diken diken eden detaylarla gün yüzüne çıktı. İlayda'nın ölümünden sadece bir ay önce kaydettiği sesli mesajlar, adeta bir çığlık gibi yankılandı. "Beni dövdüler, çocuğumu düşürdüm" diyen genç kadının sesindeki korku ve çaresizlik, dinleyen herkesi derinden sarstı.
Kimdir bu "onlar"? Neden İlayda'ya bu kadar acımasızca davrandılar? Sorular havada uçuşurken, bir yandan da bu ses kayıtlarının soruşturmada nasıl bir rol oynayacağı merak konusu. Savcılık, delil olarak kabul ettiği kayıtlar üzerinden çalışmalarını yoğunlaştırdı.
Çocuğunu Kaybettiği Anı Anlatıyor
Kayıtlarda İlayda'nın titrek sesiyle yaşadıklarını anlattığı bölümler, insanın içini acıtıyor. "Dayak yedim, çocuğumu kaybettim" diyen genç kadın, o anları adeta yeniden yaşıyor. Peki bu kadar açık bir şiddet gösterisine rağmen neden önlem alınmadı? Bu sorunun cevabı henüz belirsizliğini koruyor.
Aile: "Sesini Duyamadık"
İlayda'nın yakınları ise durumu fark ettiklerinde her şey için çok geç olduğunu söylüyor. "Keşke daha önce müdahale edebilseydik" diyen aile fertlerinin gözlerindeki pişmanlık, olayın vahametini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Uzmanlar, bu tür vakalarda erken müdahalenin hayat kurtarabileceğine dikkat çekiyor. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için daha etkili mekanizmaların devreye sokulması gerektiğini vurguluyorlar. Peki İlayda'nın trajedisi, bu konuda bir dönüm noktası olabilir mi?
Soruşturma Derinleşiyor
Savcılık tarafından yürütülen soruşturmada, ses kayıtlarının yanı sıra diğer deliller de toplanıyor. İlayda'nın son günlerinde kimlerle görüştüğü, hangi ortamlarda bulunduğu titizlikle araştırılıyor. Şüpheliler hakkında işlem yapılması beklenirken, adalet arayışı tüm hızıyla sürüyor.
Bu acı olay, toplumun kanayan yarası olan kadına şiddet konusunu bir kez daha gündeme getirdi. İlayda'nın ses kayıtları, aslında pek çok kadının yaşadığı ama dile getiremediği acıların da bir yansıması gibi. Umarız ki bu trajedi, benzer olayların önüne geçmek için bir uyanışa vesile olur.