Narin Güran Cinayeti: 1 Yıl Sonra Baba Feryadı 'Bu Kadar Aşiret Hani Nerede?' Tüm Türkiye'yi Sarsan Sorular!
Narin Güran Cinayeti: 1 Yıl Sonra Baba Feryadı

Tam bir yıl oldu. Geçen her saniye, her dakika, her ay… Sanki bir asır gibi. Van'ın soğuk dağ havası bile bu acının yanında ılık kalıyor. Narin Güran'ın cansız bedenine ulaşıldığı o korkunç günden beri, ailesinin hayatı bir cehenneme döndü. Ve en zoru da, cevapların bir türlü gelmiyor oluşu.

Babası Yakup Güran – Allah onun yardımcısı olsun – artık dayanacak gücü kalmadığını söylüyor. Sesinde öfke var, evet, ama ondan da çok, dipsiz bir keder, anlaşılmamanın verdiği o tarifsiz ıstırap. "Benim kızımı alıp götürdüler, öldürdüler ve kimse bir şey bilmiyor mu sanıyorlar?" diye soruyor. Soruyor da soruyor. Cevap yok.

Aşiret Büyükleri Nerede?

İşte en can alıcı nokta burası. Güran'ın feryadı aslında hepimize bir ayna tutuyor: "Bu kadar aşiret, hani nerede?" Geleneksel olarak böyle korkunç olaylarda devreye girmesi, arabuluculuk yapması, en azından 'hesap sorması' beklenen aşiret mekanizması bu sefer suskun. Neden? Kim bilir. Belki de güç dengeleri, belki de korku, belki de artık işler öyle yürümüyor.

Yakup Bey'in sözleri kulaklarda çınlıyor: "Ben aşiretimi arıyorum. Sesimi duyan yok. Kızımın katilleri nerede? Adalet nerede?" Bu sorular, Van'ın doruklarından aşıp Türkiye'nin dört bir yanında yankılanıyor. Sosyal medyada her gün onlarca paylaşım, yüzlerce yorum. İnsanların sabrı tükeniyor.

Bir Yıldır Süren Çile ve Adalet Arayışı

Olayın üzerinden tam 365 gün geçti. 365 gün… Bir aile için bu, tarifsiz bir işkence. Savcılık soruşturması devam ediyor dense de, somut bir ilerleme, tutuklu bir sanık yok. Aile, her hafta adliyeye gidip gelmekten, kapıları aşındırmaktan bitap düşmüş durumda. Umudunu kaybetmemeye çalışıyorlar ama her geçen gün biraz daha zorlanıyorlar.

Narin'in son görüldüğü yer, son konuştuğu insanlar, aranan şahıslar… Hepsi bir bilmece gibi. Sanki birileri gerçekleri örtbas etmek için elinden geleni yapıyor. Aile avukatları, delillere ulaşmakta zorlandıklarını, bazı tanıkların ifade vermekten kaçındığını gizlemiyor. İşin içinde bir sürü çıkar çatışması olduğu söylentileri dolaşıyor ortalıkta.

Ve tabii, en acı tarafı, bir genç kızın hayatının sönüvermesi. Narin'in ardından geriye kalanlar: bitmek bilmeyen gözyaşları, bir babanın her akşam eve bomboş dönüşü ve cevaplanmayı bekleyen onlarca soru.

Bu sadece bir cinayet davası değil artık. Bu, bir ailenin ısrarlı mücadelesi, bir toplumun vicdan muhasebesi. Narin Güran ismi, adalet arayan herkesin dilinde. Peki, gerçekten duyan var mı? Bunu zaman gösterecek. Ama şu an, Van'dan yükselen bir çığlık, hepimizin kulaklarını tırmalıyor.