
Zamanın nasıl geçtiğini anlamak bazen imkansızlaşıyor. Özellikle de içinizdeki acı hiç dinmiyorsa. Tam tamına 365 gün oldu Narin Guran'ın hayatının hunharca sonlandırıldığı o karanlık günden beri. İstanbul'un o bildik sokaklarında kaybolan bir hayat, ardında ise hiç dinmeyen bir feryat bıraktı.
Anne Yüksel Guran, bugün bir cezaevinden konuşuyor. Demir parmaklıklar ardından sesleniyor kızına ve adalete. "Kızımın katili hâlâ serbest" diyor ve sesindeki o titreme, yüreğinizi burkuyor. Bir annenin yası nasıl da ölçülebilir ki?
O Gece ve Asla Unutulmayacak Anlar
Her şey o kadar hızlı oldu ki... Narin, son nefesini verirken kim bilir neler düşündü. Belki de en çok, ardında bırakacağı boşluğu tahmin edememişti. İstanbul'da bir akşamüstü, normalde kimsenin dikkatini çekmeyecek bir buluşma. Sonrası ise kâbus.
Olay yerine ulaşanların anlattıkları, tüyleri ürpertiyor. Narin'in son anlarında bile nasıl bir mücadele verdiğini gösteriyor. Peki ya sonrası? Soruşturma, deliller, ifadeler... Ve bekleyiş. Hepsi bir annenin omuzlarında ağır bir yük olarak kalıyor.
Cezaevinden Yükselen Ses: "Adalet İstiyorum!"
Yüksel Guran'ın sözleri, adeta bir çığlığı andırıyor: "Kızımın katili neden serbest? Ben buradayım ama o dışarıda. Nasıl bir adalet bu?" Cezaevindeki soğuk duvarlar, onun bu sözlerini yankılamaya yetmiyor elbette. Duyulması gereken yerlerde duyulmuyor belki de.
Bir anne için en zoru ne olabilir? Kızının katilinin cezasız kalma ihtimali mi? Yoksa onunla aynı havayı soluyamamanın verdiği ıstırap mı? Yüksel Hanım, her ikisini de yaşıyor maalesef.
Bir Yıldır Dinmeyen Acı ve Toplumsal Sessizlik
Narin Guran'ın ölümü, aslında hepimizin yarası. Kadın cinayetlerinin arttığı, şiddetin kol gezdiği bir dönemde yaşıyoruz. Peki kaçımız gerçekten farkındayız? Kaçımız "bir gün bana da olur" diye düşünmeden edebiliyoruz?
Medyada çıkan haberler, bir süre sonra unutulup gidiyor. Ama aileler için asla bitmeyen bir acıya dönüşüyor. Narin'in ailesi de işte o ailelerden biri. Ve onların sesi, duvarlara çarpıp geri dönüyor adeta.
- Neden kadınlar hâlâ güvende değil?
- Neden adalet mekanizması aileleri bu kadar yalnız bırakıyor?
- Kaç Narin daha kaybedeceğiz?
Sorular bitmiyor. Cevaplar ise hep eksik kalıyor.
Son Söz Yerine: Unutmayacağız!
Narin Guran'ı unutmayacağız. Onun adına, adalet için mücadele eden herkesi de unutmayacağız. Yüksel Anne'nin sesi, duyulana kadar çınlamaya devam edecek. Belki de hepimiz, o sesin bir parçası olmalıyız.
Çünkü bugün onlar, yarın belki de biz olabiliriz. Ve o zaman, bizim sesimizin de duyulmasını isteriz.