
İzmir'de yaşanan ve tüm Türkiye'yi derinden sarsan o olayın sanığı Arda B., nihayet yargı önünde hesap verdi. Hatırlarsınız, geçtiğimiz yılın en dehşet verici görüntülerinden biriydi; sosyal medya üzerinden açtığı canlı yayında tam beş kişiyi bıçaklamıştı soğukkanlılıkla.
Mahkeme salonundaki gerilim ise neredeyse palpalatacak kadar yoğundu. Kararı bekleyenlerin nefesini tuttuğu o anlarda, hakim dosyayı kapatırken sesindeki ciddiyet her şeyi anlatıyordu adeta. 'Nazi Arda' lakaplı sanık için verilen ceza, toplamda 75 yıl hapis oldu. Müebbet kadar ağır bir ceza yani.
O Gece Neler Yaşanmıştı?
O korkunç geceyi yeniden hatırlamak bile insanın tüylerini diken diken ediyor. Arda B., elinde bıçakla görüntü verdiği canlı yayınında, önce kendi ailesinden insanları hedef almıştı. Saldırının nedeni ise -söylenenlere göre- aile içi bir tartışmaydı, ama bu kadar şiddetin gerekçesi olabilir mi hiç?
- Olay, İzmir'in Bornova ilçesinde bir evde patlak vermişti.
- Saldırgan Arda B., canlı yayın sırasında "Nazi'ym ben" diye bağırarak saldırmıştı.
- Bıçaklanan 5 kişiden ikisi ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı.
- Görüntüler sosyal medyada hızla yayılmış, herkesi şoke etmişti.
Sanırım en ürpertici olanı, bu kadar vahşi bir eylemin bir 'gösteri' havasında, kameralar önünde yapılmasıydı. İnsanın aklı almıyor doğrusu.
Mahkeme Süreci ve Karar
Duruşmalar boyunca Arda B.'nin tavrı oldukça dikkat çekiciydi. Pişmanlık belirtisi göstermediği gibi, zaman zaman savunmalarıyla mahkemeyi bile şaşkına çevirdi. Savcı, en ağır cezaların verilmesi yönünde görüş bildirmişti zaten.
Sonuçta mahkeme, "kasten öldürmeye teşebbüs" ve "nitelikli yaralama" suçlarından toplam 75 yıl hapis cezasına hükmetti. Cezaların ayrı ayrı verilip toplamının bu şekilde oluştuğunu belirtmekte fayda var. Yani her kurban için ayrı ayrı hesap soruldu diyebiliriz.
Bu karar, toplumda bir nebze olsun rahatlama yarattı. Çünkü böylesine vahşi bir saldırının cezasız kalmayacağı görüldü. Adalet yerini buldu mu? En azından hukuk çerçevesinde evet, ama mağdurların yaşadıklarının telafisi mümkün mü? Orası ayrı bir tartışma konusu.
İzmir Barosu'ndan bir avukatın dediği gibi: "Bu karar, benzer eylemlerde bulunmayı düşünenlere de önemli bir mesaj niteliğinde." Umarız öyle olur.