İstanbul'da akşam saatlerinde kan donduran bir olay yaşandı. Ünlü bir isim olan Polat Tanacı, adeta bir kabusun içine düştü. Kimliği henüz belirsiz bir saldırgan, hiç beklenmedik bir anda ve nedensizce üzerine yürüdü. Göğüs bölgesine aldığı tek ama ölümcül bıçak darbesi... Her şey o kadar ani oldu ki, etraftakiler neye uğradığını şaşırdı.
Olay yerine çağrılan sağlık ekipleri, Tanacı'ya ilk müdahalelerini yapmak için seferber oldu. Durumunun ciddiyetini anında kavradılar. Hemen en yakın hastaneye, yoğun bakıma yetiştirildi. Doktorlar, can havliyle mücadele ettiler, ama nafile. Aldığı yara çok derin ve kritikti. Tüm çabalara rağmen, hayata tutunamadı. Hastanede son nefesini verdi.
Peki ya saldırgan? O, olay yerinden hızla uzaklaşarak karanlıkta kayboldu. İstanbul polisi, adeta bir manivela gibi harekete geçti. Soruşturma derinlemesine sürüyor. Deliller toplanıyor, tanıklar dinleniyor. Faili bulmak ve bu karanlık olaya ışık tutmak için hummalı bir çalışma var. Ancak şu an için netleşen bir şey yok; 'neden' sorusunun cevabı hâlâ meçhul.
Bu olay, şehrin göbeğinde güvenliğin ne kadar kırılgan olabildiğini bir kez daha hatırlattı. İnsan ister istemez düşünmeden edemiyor: Sıradaki kim? Bu tür haberler, toplumun içini kemiren bir ur gibi. Polis, kamuoyuna her türlü bilgi paylaşımı için çağrı yaptı. Umarım en kısa sürede aydınlanır da, adalet yerini bulur.
