Olay örgüsü bir polisiye romanı aratmayacak kadar karmaşık ve bir o kadar da trajik. Savcı Ercan Kayhan'ın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olayın perde arkası, toplumun kanını donduracak nitelikte.
İstanbul Adliyesi'nde yaşanan ve bir savcının hayatına mal olan bu korkunç olayın tek zanlısı olan İbrahim Kayhan'ın ifadeleri, adeta yürek burkan bir aile dramını gözler önüne serdi. Öyle ki, iki kardeşin arasını açan olayın ne olduğu netlik kazandı.
Kardeşi İtiraf Etti: "Abimle Aramızda Bitmişti"
İbrahim Kayhan'ın savcılık ifadesinde dile getirdikleri, aslında yıllardır süren bir aile içi gerilimin patlama noktasına nasıl geldiğini anlatıyor. İki kardeş arasındaki ilişkiyi tamamen bitiren o olayın ne olduğu artık netleşti.
Olay şu: İbrahim Kayhan'ın eşiyle ilgili yaşanan bir tartışma. Evet, yanlış duymadınız. İki kardeşi birbirine düşman eden şey, İbrahim Kayhan'ın eşiyle ilgili bir meseleymiş. Detaylar ise oldukça kişisel ve derin.
Savcılık Koridoru Kan Gölüne Döndü
O gün, İstanbul Adliyesi'nin koridorları normal bir gün geçiriyordu. Ta ki İbrahim Kayhan, abisini görmek için adliyeye gelene kadar. İki kardeş arasında yaşanan gergin diyalog, kısa sürede kontrolden çıktı.
İbrahim Kayhan'ın üzerinde taşıdığı bıçak, bir anda gün yüzüne çıktı. Savcı Ercan Kayhan'ı defalarca bıçaklayan İbrahim Kayhan, olay yerinden kaçmaya çalıştı ancak adliye güvenlik görevlileri tarafından etkisiz hale getirildi.
O anları yaşayan tanıklar, "Hayatımızda gördüğümüz en korkunç sahneydi" diye anlatıyor. Kan revan içinde kalan adliye koridoru, bir anda cehenneme dönmüştü.
Aile İçi Gerilim Yıllardır Sürüyormuş
Aslında bu trajedi, bir gecede ortaya çıkmış bir olay değil. Aile içinde yıllardır süren gerginliklerin, son noktaya ulaşmış hali. Komşuların ve yakın çevrenin anlattıkları, iki kardeş arasındaki ilişkinin uzun süredir sorunlu olduğunu gösteriyor.
"Aralarında görünmez bir duvar vardı" diyor bir aile dostu. "Son bir yıldır neredeyse hiç konuşmuyorlardı. Aile toplantılarında bile aynı odada durmazlardı."
Psikolojik Danışmanlar Ne Diyor?
Uzmanlar, bu tür aile içi trajedilerin genellikle iletişimsizlik ve profesyonel yardım almamaktan kaynaklandığını belirtiyor. "Aileler arasındaki anlaşmazlıklar mutlaka uzman yardımıyla çözülmeli" diye ekliyorlar.
Bu olay, toplum olarak aile içi iletişimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Küçük gibi görünen anlaşmazlıklar, zamanla büyüyerek kontrol edilemez hale gelebiliyor.
Savcı Ercan Kayhan'ın cenazesi, yakınlarının ve meslektaşlarının gözyaşları arasında toprağa verildi. İbrahim Kayhan ise adli kontrol altında tutuluyor.
Bu trajik olay, hem adliye güvenliği hem de aile içi ilişkiler konusunda önemli soru işaretleri doğurdu. Toplum olarak ders çıkarmamız gereken çok şey var...
