Savcı Ercan Kayhan'ın Acı Vedası: Sevenleri Son Yolculuğunda Yanındaydı
Savcı Ercan Kayhan Son Yolculuğuna Uğurlandı

Havalar soğuktu, ama yürekler daha da soğuktu o sabah. Çorum'da, adaletin yılmaz bekçilerinden biri olan emekli savcı Ercan Kayhan'ı son yolculuğuna uğurluyorduk. Sanki şehir, onun adalete olan inancını ve duruşunu yansıtırcasına ağırbaşlı ve hüzünlüydü.

Cenaze namazı öğle vakti kılındı. Belediye Cami avlusu, Kayhan'ın hayatına dokunduğu yüzlerce insanla dolup taştı. Aile fertleri, meslektaşları, dostlar ve sevenler... Hepsi aynı acıyı paylaşıyor, aynı hüznü taşıyordu yüreklerinde. Kimi zaman gözlerden süzülen yaşlar, kimi zaman derin bir sessizlik hakimdi ortalığa.

Meslektaşlarının Son Selamı

Savcılar ve hakimler, meslektaşlarının ardından saygı duruşunda bulundu. O anları tarif etmek gerçekten zor – adeta zaman donmuş, her şey o saygı duruşuna odaklanmıştı. Mesleki kıyafetleri içinde dimdik duruşları, Kayhan'ın mesleğe olan adanmışlığının bir yansıması gibiydi.

Cenaze alayı, daha sonra Çorum Merkez Kabristanlığı'na doğru yola çıktı. Yol boyunca, sevenlerinin duaları ve gözyaşları eşlik etti kendisine. Mezarı başında yapılan son dualar ise herkesi derinden etkiledi. Öyle samimi, öyle içten dualardı ki, insanın tüyleri diken diken oluyordu.

Adaletin Sessiz Kahramanı

Ercan Kayhan, meslek hayatı boyunca adaletin timsali olmuş bir isimdi. Onun çalışma arkadaşları anlatıyor – hiçbir zaman yılmamış, her daim hukukun ve adaletin yanında durmuş. Bıraktığı boşluk, sadece ailesi için değil, tüm adalet camiası için oldukça büyük.

Sevenleri, onu son yolculuğuna uğurlarken hem hüzünlüydü hem de gururlu. Hüzünlüydüler çünkü değerli bir insanı kaybetmişlerdi; gururluydular çünkü böyle bir insanı tanımış, onunla yolları kesişmişti. Cenaze töreni, aslında Kayhan'ın hayatının ne kadar dolu ve anlamlı olduğunun da bir kanıtıydı.

Toprağa verilişinin ardından, ailesine ve yakınlarına taziyelerini iletenlerin sayısı hiç de az değildi. Her biri, kendi anılarını paylaşıyor, Kayhan'ın hayatlarına nasıl dokunduğunu anlatıyordu. İşte o anlarda, bir insanın ardından bıraktığı izlerin ne kadar kalıcı olduğunu bir kez daha anlıyor insan.