
Günlük koşturmacanın içinde kim derdi ki bir anlık öfke, geri dönüşü olmayan bir yola sapabilir? Hele ki o öfkenin kaynağı, yıllardır yanında olan biri olunca... Kocaeli'de yaşanan olay, güven ve ihanet kavramlarını bir kez daha sorgulatacak cinsten.
Her şey, dün akşamüstü Gölcük ilçesinde hareket halindeki bir otomobilin içinde başladı. İki eski dost, ne olduysa o an oldu, trafiğin o boğucu atmosferinde sert bir tartışmaya tutuştu. Kelimeler keskinleşti, sesler yükseldi. Ve sonra... o an.
Silah sesleriyle parçalandı sessizlik. Kurşunlar, 32 yaşındaki M.A.'nın otomobiline isabet etti. Camlar paramparça, metal bükülmüş, her yer kan revan içinde kalmıştı. Olay yerine çağrılan sağlık ekipleri ne yazık ki yapabilecek bir şey olmadığını söyledi. M.A., oracıkta, o daracık alanda hayatını kaybetmişti.
Peki ya sonrası? Polis ekipleri hızlı bir çalışmayla olay yerinden kaçan şüpheli aracın peşine düştü. İnanması güç ama izler, M.A.'nın çok yakınındaki birine, 33 yaşındaki M.Y.'ye çıkıverdi. Evet, yanlış duymadınız. Gözaltına alınan isim, kurbanın çocukluktan beri tanıdığı, belki de en güvendiği insanlardan biriydi.
İfade Vermekten Kaçındı, Dosya Mahkemeye Ulaştı
Gözaltı sürecinde M.Y., adeta donmuştu. Savcılık ifadesi sırasında suskunluğunu korudu, hiçbir soruya cevap vermedi. Bu buz gibi sessizlik, olayın soğukluğunu bir kat daha hissettirdi herkese. Savcılık, dosyayı ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla hemen mahkemeye sevk etti. Nöbetçi mahkeme, çıkarılan zanlıyı tutuklanma yönünde karar verdi. Şu an cezaevine gönderildi.
Bu nasıl bir dönüşüm, nasıl bir yıkım? Bir zamanlar beraber gülen iki insan, bir anda cellat ve kurban rollerine bürünmüş. İnsanın aklı almıyor doğrusu. Trafik canavarı denir de, bu seferki canavar trafiğin değil, insanın ta kendisiydi sanki. Geride kalan bir aile parçalanmış, cevaplanamayan onlarca soru ve tarifsiz bir acı var.
Bu tür olaylar, toplum olarak hepimizin yarası. Öfke kontrolünden ilişki dinamiklerine kadar pek çok konuda tekrar düşünmemiz gerektiğini acı bir şekilde hatırlatıyor. Umarız bir daha böyle korkunç haberler duymayız.