
İstanbul'un gürültülü caddelerinden birinde, sıradan bir gün aniden kabusa dönüştü. Öğle saatlerinde, insanların işe yetişme telaşı içinde koşturduğu o sıcak temmuz gününde, kimsenin beklemediği bir vahşet yaşandı.
Olay yerine ilk ulaşan tanıklardan biri olan emekli öğretmen Ayşe Teyze'nin sesi hâlâ titriyor: "Ömrümde böyle bir şey görmedim. Bir anda çığlıklar duydum, baktım ki genç bir kız yerde kıvranıyor ve her yer kan içinde. İnsanın tüyleri diken diken oluyor."
İhanetin Bedeli
Olayın kahramanı—ya da kurbanı demek daha doğru—22 yaşındaki Merve K. aslında hayatının baharında, üniversite son sınıf öğrencisi sıradan bir genç kızdı. Ta ki eski erkek arkadaşı Onur Ş.'nin takıntılı tavırları hayatını cehenneme çevirene kadar.
İlişkilerini aylar önce bitirmiş olmasına rağmen, Onur'un tacizleri hiç bitmemiş. Sürekli mesajlar, gizli gizli takip etmeler... Merve'nin defalarca şikayette bulunmasına rağmen, sistem maalesef onu koruyamamış.
O Kader Anı
Saat 13:30 sularında, Merve market alışverişinden çıkıp evine doğru yürürken, Onur aniden belirmiş. Tanıkların anlattığına göre önce yüksek sesle tartışmaya başlamışlar, sonra Onur cebinden çıkardığı avuç içi büyüklüğündeki çakıyı Merve'nin göğsüne saplamış.
"Birden kadın çığlığı duyduk" diyor bölgede çalışan bir esnaf. "Koştum dışarı, bir de ne göreyim? Genç kız yerde, üstü başı kıpkırmızı. Adam hâlâ üstüne saldırıyor. Hiç unutamayacağım o görüntüyü."
Mahallenin Öfkesi
Olay yerine koşan mahalle sakinleri, gördükleri manzara karşısında şok oldu. İlk anda donup kalsalar da, sonra öfke dalga dalga yayıldı. Onur kaçmaya çalışırken, bir grup vatandaş onu etkisiz hale getirdi.
O anları cep telefonuyla kaydeden bir başka tanık, "İnsanlar o kadar öfkeliydi ki, neredeyse linç edeceklerdi adamı" diye anlatıyor. "Polis gelene kadar zor tuttular. Kadının hâli içler acısıydı, kim dayanabilir ki buna?"
Kurtarış Operasyonu
Polisin olay yerine ulaşması sadece 7 dakika sürmüş ama o 7 dakika bir asır gibi gelmiş herkese. Ekipler hem yaralı Merve'ye ilk müdahaleyi yapmış hem de linç edilmek üzere olan saldırganı mahallelinin elinden zor kurtarmış.
İlginçtir, olay yerine gelen ambulans şoförü bile dayanamamış saldırgana tepki göstermiş. "Yıllardır bu işi yaparım" diyor, "ama böyle bir vahşet görmedim. Genç kızın yüzündeki korku ifadesi hâlâ gözümün önünde."
Sonrası ve Yargı Süreci
Merve hastanede yapılan acil ameliyatla hayata tutunmuş. Doktorlar "son derece kritik ama umut var" diye belirtiyorlar. Onur ise gözaltına alınmış ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanmış.
Savcılık dosyayı "kasten öldürmeye teşebbüs" ve "yaralama"dan hazırlıyor. Avukatlar, Onur'un daha önce de benzer şiddet olaylarıyla kayıtlara geçtiğini, ancak sistemin bu tip tehlikeli kişileri yeterince takip edemediğini vurguluyor.
Bu olay, toplum olarak ne kadar acımasız bir dönemden geçtiğimizin de bir göstergesi aslında. Sokak ortasında, güpegündüz bir insanın canına kıyılması... Ve maalesef bu ilk değil. Umarım son olur.
Mahalle sakinleri ise hâlâ olayın şokunu atlatabilmiş değil. "Artık çocuklarımızı sokağa gönderemez olduk" diyorlar. Kim bilir, belki de bu son vahşet, toplum olarak bir şeyleri değiştirmemiz için bir uyanış çağrısıdır.