Rakamların soğuk dili bazen gerçeği anlatmaya yetmiyor. Özellikle de her birinin arkasında bir insan hikayesi varsa. İsrail'in son hamlesi, Filistin topraklarında yine kan donduran bir tabloyla karşımıza çıkıyor.
Tam 84 can. Sadece bir günde. Bu sayıyı duyduğunuzda içiniz nasıl sızlıyor? Belki de artık alıştık diyeceksiniz - ama asla alışılmaması gereken bir gerçek bu.
Bilanço Ağır, Tepkiler Hafif
Ortadoğu'nun kanayan yarası durulmak bilmiyor. İsrail güçlerinin son operasyonları, çoğunluğu sivil olan en az 84 Filistinlinin hayatına mal oldu. Evet, yanlış duymadınız - sadece 24 saat içinde.
Peki uluslararası toplum ne yapıyor? Neredeyse hiçbir şey. Sanki her şey normalmiş gibi davranılıyor. Oysa her ölüm bir trajedi, her kayıp bir insanlık ayıbı değil mi?
Detaylar Ürpertiyor
Olayların yaşandığı bölgelerdeki görgü tanıkları, yaşananları kelimelerle anlatmakta zorlanıyor. Çoluk çocuk demeden yapılan saldırılar, insan hakları ihlallerinin boyutunu gözler önüne seriyor.
Şu soru insanın aklına takılıyor: Dünya bu görüntülere nasıl sessiz kalabiliyor? Uluslararası hukuk nerede işliyor? Cevap bekleyen onlarca soru var.
- Sivil kayıpların oranı endişe verici seviyelerde
- Uluslararası kuruluşların tepkisi yetersiz kalıyor
- Bölgedeki gerilim her geçen gün tırmanıyor
İnsani Kriz Derinleşiyor
Ölümlerin yanı sıra, yaralı sayısı da oldukça yüksek. Sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan zorluklar, durumu daha da vahim hale getiriyor. Adeta bir insani krizle karşı karşıyayız.
Bölgedeki hastanelerin kapasitelerinin üzerinde çalıştığı belirtiliyor. Tıbbi malzeme sıkıntısı ise cabası. İnsanlık adına yüzümüzü kızartan bir tablo bu.
Peki ne zaman duracağız? Ne zaman "yeter" diyeceğiz? Cevabı olmayan sorular bunlar maalesef. Ama susmak da çözüm değil.
Gerçek şu ki: Rakamlar soğuktur, ama arkalarındaki acılar yakıcıdır. Bu gerçeği unutmamalıyız.
