Dünya yeniden kan deryasına döndü. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları hiç durmuyor; aksine her geçen gün daha da vahşileşiyor. Bugün, insanlık adına yüzümüzün kızarması gereken bir olay daha yaşandı.
Sabahın erken saatleri... Çocukların çığlıklarıyla değil, bombaların uğultusuyla uyandı Gazze. İsrail ordusu, hiçbir askeri hedefi olmayan bir ilkokulu yerle bir etti. Evet, yanlış duymadınız - bir ilkokul!
Eğitim Değil, Yok Edilmek İstendi
Bölgedeki gözlemcilerin aktardığına göre, okulun içinde herhangi bir silah veya militan bulunmuyordu. Peki neden? Neden çocukların geleceğini ellerinden almak için bu kadar acımasız bir saldırı düzenlendi? Cevap basit: psikolojik savaş.
İsrail, Filistin halkının direniş ruhunu kırmak için eğitim kurumlarını hedef alıyor. Çünkü biliyorlar ki eğitimsiz kalan bir toplum, geleceğini inşa edemez.
Uluslararası Tepkiler Yağmuru
Olayın duyulmasıyla birlikte uluslararası camiada büyük bir şok dalgası oluştu. Birleşmiş Milletler yetkilileri, "Bu kabul edilemez bir insanlık suçu" açıklamasını yapmakta gecikmedi. Avrupa Birliği ise olayı "iğrenç" olarak nitelendirdi.
Türkiye'den gelen tepkiler ise oldukça sert. Dışişleri Bakanlığı, İsrail'e note vererek bu saldırıyı kınadı. "Masum çocukların hedef alınması, insanlık dışı bir harekettir" denilen açıklamada, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.
Yaralar Sarılabilir mi?
Enkaz altından çıkarılan çocuk kitapları, sıralar, yırtılmış defterler... Bunlar sadece eşya değil, bir umudun parçalanmış hali. Psikologlar, bu saldırıdan sağ kurtulan çocukların ömür boyu taşıyacakları travmalar konusunda uyarıyor.
Bir eğitimci olarak söylüyorum: Okullar, savaşın en son hedefi olmalı. Ne yazık ki İsrail için bu kural geçerli değil. Onlar için her şey mubah - çocukların geleceği bile.
Peki ya sonra? Uluslararası toplum yine mi suskun kalacak? Yoksa bu sefer farklı mı olacak? Zaman gösterecek, ama Filistin halkının acısı her geçen gün katlanarak artıyor.
