
İstanbul'un Sultangazi ilçesinde, bir dairede yaşananlar kan dondurucuydu. Aile bağlarının paramparça olduğu o an, aslında yıllardır süren bir gerilimin patlamasıydı sanki.
Öyle ya, miras denen o kadim mesele yine kardeşi kardeşe kırdırmıştı. Haber aldığımızda inanasımız gelmedi doğrusu - silahlar konuşmuş, kurşunlar havada uçuşmuştu. İnsanın içi acıyor böyle şeyleri duyunca.
O Kader Gecesi
Meğer her şey, o bildiğimiz aile içi miras paylaşımı yüzünden kopmuş. Taraflar -adlarını vermeyelim şimdilik- tartışmanın kızıştığı bir anda silahlara sarılmışlar. Kimin attığı ilk kurşun bilinmez ama sonuç dehşet verici: Bir kişi oracıkta can vermiş, iki kişi de ağır yaralanmış.
Olay yerine ulaşan polis ekipleri manzara karşısında şoke oldu. Kan revan içinde kalan dairede adeta bir savaş alanı vardı. Komşuların "Silah sesleri duyduk" çığlıkları ise hâlâ kulaklarda yankılanıyor.
Sonrası ve Adli Süreç
Yaralılar hemen hastaneye kaldırıldı tabii. Doktorlar gece boyunca hayat mücadelesi verdiler. Bir yandan da emniyet olay yerini incelemeye aldı - parmak izleri, balistik incelemeler derken, dosya gittikçe kalınlaşıyor.
Şüpheliler gözaltına alındı bile. Savcılık ifadeleri değerlendirirken, ailenin diğer fertleri de ifade vermek için adliyeye akın etti. Mahkeme salonunda yüzler asıktı, gözler kızışmıştı. Kim bilir, belki de pişmanlık vardı yüreklerde.
Bu tür olaylar -ne yazık ki- toplumumuzun kanayan yarası haline geldi. Uzmanlar miras anlaşmazlıklarında hukuki yollara başvurulması konusunda uyarıyor ama nafile. İnsanoğlu işte, gözü dönünce akıl fikir dinlemiyor.
Son söz? Aile bağları maddi menfaatten daha değerlidir vesselam. Bu acı olayın benzerlerine bir daha rastlamamak dileğiyle...