
İstanbul'da bir zamanların gözde ulaşım projesi, şimdilerde yüz kızartıcı bir manzara sunuyor. Şehrin dört bir yanına yerleştirilen yüzlerce bisiklet, adeta kaderine terk edilmiş durumda. Paslanmış gövdeleri, patlak lastikleri ve çalınmış parçalarıyla bu bisikletler, büyük bir hayal kırıklığının sembolüne dönüşmüş durumda.
Aslında her şey o kadar güzel başlamıştı ki... Belediye, hem trafiği rahatlatmak hem de çevre dostu ulaşımı teşvik etmek için bu projeyi hayata geçirmişti. Vatandaşlar da başta oldukça heyecanlanmış, bu bisikletleri sıkça kullanmaya başlamıştı. Peki ne oldu da bu noktaya gelindi? Cevap basit: İhmal ve bakımsızlık.
Çürüyen Hayaller ve Paslanan Demirler
Bisikletlerin bulunduğu noktalara yapılan ziyaretler, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Birçoğu artık kullanılamaz halde – bazılarının seleleri yok, bazılarının zincirleri kopuk, diğerlerinin ise lastikleri tamamen patlak. Üstelik bu sorun sadece bir ya da iki istasyonda değil, şehrin birçok noktasında karşımıza çıkıyor.
İnsan ister istemez düşünmeden edemiyor: Bu kadar para, emek ve zaman boşa mı gitti? Vergilerimizle alınan bu bisikletlere neden sahip çıkılmadı? Cevap aslında ortada – sistemli bir bakım ve denetim mekanizmasının olmayışı, bu sonucu kaçınılmaz kıldı.
Peki Ya Çözüm?
Durum umutsuz gibi görünse de, aslında değil. İlk adım, yetkililerin bu sorunu kabul etmesi ve acilen harekete geçmesi. Bisikletlerin onarılması, kaybolan veya çalınan parçaların yenilenmesi ve en önemlisi, düzenli bakım yapılmasını sağlayacak bir sistemin kurulması gerekiyor.
Ayrıca vatandaşların da bu konuda daha bilinçli olması şart. Bisikletleri özenli kullanmak, herhangi bir arıza gördüğünde yetkililere bildirmek gibi küçük ama etkili adımlar, projenin yeniden hayata dönmesine yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, İstanbul'un bisikletleri şu an için kötü durumda. Fakat bu, düzeltilemeyecek bir sorun değil. Eğer gerekli özen ve çaba gösterilirse, bu bisikletler yeniden şehrin keyifli bir parçası haline gelebilir. Umarım yetkililer bu durumu ciddiye alır ve harekete geçer – aksi takdirde, çürümeye devam eden sadece bisikletler değil, aynı zamanda vatandaşların belediyelere olan güveni de olacak.