İstanbul'un karmaşık sokaklarında geçen pazartesi günü, sıradan bir taksi yolculuğu hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir hukuk savaşına dönüştü. Görünüşte basit bir anlaşmazlık, aslında modern şehir yaşamının ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne serdi.
Olay, Kadıköy'de başladı. İki arkadaş, yoğun trafikte taksiye binmiş, kendi aralarında derin bir sohbete dalmışlardı. Fakat arka koltaktaki bu samimi diyalog, direksiyondaki sürücüyü hiç de memnun etmemişti.
Şoförün Sabrı Taştı!
Tam 12 dakika boyunca -evet, tam olarak 12 dakika- müşterilerin inmemesi üzerine şoförün sabrı zirveye ulaştı. "Bekletme ücreti" talebine müşterilerden gelen ret cevabı, olayları tamamen kontrolden çıkardı.
Şoför Mehmet Y. o anları şöyle anlatıyor: "Müşterilerim kendi dünyalarında yaşıyorlardı adeta. İnmemeleri yetmiyormuş gibi, bir de bana bekletme ücreti ödemeyeceklerini söylediler. Bu nasıl bir saygısızlık?"
Mahkemelik Olan Kavga
Olay yeri artık bir taksi değil, İstanbul Adliyesi'ydi. Taraflar karşılıklı suçlamalarla savcılığa başvurdu. Taksi şoförü "hakaret ve tehdit" iddiasıyla dava açarken, müşteriler de "kişisel hakların ihlali" nedeniyle karşı dava açtı.
Ortada komik bir durum var aslında - insanların iletişim kuramaması yüzünden adliye koridorlarında buluşmaları ironik değil mi? Mahkeme salonunda devam eden bu savaş, aslında günlük hayatımızdaki küçük anlaşmazlıkların nerelere varabileceğinin kanıtı oldu.
Uzmanlar bu tür durumlarla ilgili uyarıyor: "Toplu taşıma araçlarında müşteri ve sürücü ilişkisi oldukça hassas. Anlayış ve sabır her iki taraf için de elzem."
Peki sonuç ne oldu? Dava devam ediyor. Taraflar uzlaşma yoluna gitmeyi reddetmiş görünüyor. Bu küçük tartışmanın nasıl sonuçlanacağını hep birlikte göreceğiz.
