O korkunç gece, hayatının sonsuza kadar değişeceğinden habersizdi. Ayşe T., sadece kendisini savunuyordu. Peki ya adalet? İşte bu soru, Yargıtay'ın bugün verdiği ve Türkiye'yi sarsacak kararın tam kalbinde yer alıyor.
Olay, 2021 yılının o bunaltıcı Ağustos akşamında, Kocaeli'nin Derince ilçesinde patlak verdi. Ayşe T., eşi evde yokken, kayınbiraderi Mustafa Ç.'nin hedefi oldu. Kapıyı kırarak içeri giren Mustafa Ç., Ayşe T.'ye tecavüz etmeye kalkıştı. O anlar, her şeyi altüst etmeye yetecekti.
Mücadele sırasında, Ayşe T. eline geçirdiği bir bıçakla kendisini savundu. Tek istediği, bu kabustan kurtulmaktı. Mustafa Ç. ise aldığı bıçak darbeleri sonucu hayatını kaybetti.
İlk Dava ve Tartışmalı Karar
Dava açıldığında, Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Ayşe T.'yi 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Fakat işin en can alıcı noktası, mahkemenin "haksız tahrik" indirimini uygulamayı reddetmesiydi. Yani, yaşadığı o dehşet verici tecavüz girişimi, cezasında bir hafifletici sebep olarak kabul görmedi. Bu karar, adeta toplumda bir şok etkisi yarattı. İnsanlar, "Kendini savunan bir mağdur, nasıl olur da bir katille aynı kefeye konabilir?" diye soruyordu.
Ayşe T. ve avukatları, bu hükmü temyiz etti. Dosya, nihayetinde Yargıtay 1. Ceza Dairesi'ne ulaştı. Ve oradan, herkesi derinden etkileyen bir karar çıktı.
Yargıtay'ın Tarihi Düzeltmesi
Yargıtay heyeti, dosyayı titizlikle inceledi. Sonuç? İlk mahkemenin kararında ciddi bir hata olduğuna kanaat getirdiler. Gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi: "Sanığın, kendisine yönelik cinsel saldırı fiiline tepki olarak ve saldırının hemen ardından gerçekleştirdiği eylemde, haksız tahrik indiriminin uygulanmaması doğru değildir."
Basitçe söylemek gerekirse, Yargıtay diyor ki: "Bir insan, size tecavüz etmeye çalışan birine karşı kendini savunursa, bu, cezanızı hafifletebilecek çok güçlü bir nedendir." Bu, sadece bir yasal düzeltme değil, aynı zamanda mağdurların haklarına dair güçlü bir sosyal mesaj niteliği taşıyor.
Peki şimdi ne olacak? Yargıtay, oybirliğiyle verdiği bu kararla, hükmün bozulmasına ve davaya Kocaeli'deki bir başka ağır ceza mahkemesinde yeniden başlanmasına hükmetti. Yani, her şey sil baştan. Ayşe T., bu kez "haksız tahrik" indirimiyle birlikte yargılanacak. Bu durum, muhtemelen cezasında büyük bir azalmaya yol açacak.
Bu karar, sıradan bir yargı kararı değil. Toplumsal bir yaranın üzerine parmak basıyor. Şiddet mağdurlarının, özellikle de cinsel şiddete uğrayanların, yargı önünde nasıl konumlandırıldığına dair kritik bir dönüm noktası. İnsanlar, adalet sisteminin bu kadar sert ve anlayışsız olamayacağını düşünüyordu. Nihayet, Yargıtay'dan gelen bu insani yaklaşım, bir nebze de olsa umut oldu. Sonuç ne olursa olsun, bu dava, Türk adalet tarihinde derin bir iz bırakacak gibi görünüyor.
