Antalya'da, toplumun kanını donduran bir yasak aşk hikayesi, trajik bir cinayetle son buldu. Olayın başrolündeki emekli başkomiser M.A. ile sevgilisi Gönül Y. arasındaki ilişki, ölümle noktalandı. İddiaya göre, başkomiser, tartışma sırasında silahını çekip sevgilisini soğukkanlılıkla vurdu.
Mahkeme süreci ise kamuoyunda büyük bir şaşkınlık yarattı. M.A., 'haksız tahrik' indirimi ve 'iyi hal' gibi gerekçelerle adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bu karar, 'adalet' kavramını bir kez daha tartışmaya açtı.
O Gece Ne Oldu?
O gece, çift arasında şiddetli bir kavga çıktı. Komşuların ifadelerine göre, bağrışmalar ve ardından gelen tek bir silah sesi... Gönül Y., olay yerinde hayatını kaybetti. M.A. ise olaydan hemen sonra gözaltına alındı.
Sanık M.A., savunmasında olayın bir kaza olduğunu iddia etse de, deliller ve tanık ifadeleri farklı bir hikaye anlatıyor. Silahın tartışma sırasında ateşlendiği belirtiliyor.
Adli Kontrolle Tahliye: Adalet Yerini Buldu Mu?
Mahkeme, M.A.'nın tutukluluk halinin devamına gerek olmadığına hükmetti. Savcılık, 'kasten öldürme' suçlamasıyla yürüttüğü soruşturmada, sanığın kaçma veya delil karartma riski taşımadığını öne sürdü. Bu görüşü benimseyen mahkeme, sanığı adli kontrol şartıyla tahliye etti.
Peki bu karar ne anlama geliyor? M.A. şu an özgür ama yargılanma süreci devam ediyor. Ancak, bir insanın hayatının sönmesine yol açan böyle ciddi bir iddianın sanığının adli kontrolle serbest kalması, toplumda derin bir infial yarattı. 'Güçlü olanların yargı önünde de ayrıcalıklı mı?' sorusu zihinleri kurcalıyor.
Davada sıradaki duruşma tarihi 15 Ekim olarak belirlendi. O gün, mahkeme salonunda adalet arayışı devam edecek. Toplum ise, bu trajik yasak aşk hikayesinin gerçekte nasıl sonuçlanacağını nefesini tutarak bekliyor.
