Konya'da, bugünü bir trajediye dönüştüren olay, aslında sıradan bir iş günü gibi başlamıştı. Ta ki, henüz netleşmeyen bir nedenle iki kişi arasında alevlenen tartışma, kontrol edilemez bir şiddet sarmalına dönüşene kadar. Öyle ki, sözler yetmemiş, yumruklar konuşmaya başlamıştı.
Olay yerinden gelen ilk bilgilere göre, tartışmanın hedefi olan kişi, maruz kaldığı şiddetli darbeler sonucu ağır yaralandı. Hemen olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, yaralıya müdahale etti ve onu en yakın hastaneye yetiştirmek için zamanla yarıştı. Ancak tüm çabalar, ne yazık ki yetersiz kaldı.
Hastanede uygulanan yoğun tedaviye rağmen, yaralı kişi hayata tutunamadı ve doktorların tüm çabalarına rağmen hayatını kaybetti. Bu, bir ailenin bir ferdini, bir evin neşesini kaybetmesi demekti aslında. Geride tarifsiz bir acı ve cevapsız sorular bırakarak...
Şüpheliler Olay Yerinden Kaçamadı
Olayın hemen ardından harekete geçen kolluk kuvvetleri, işyerinde iz sürmeye başladı. İhbarı değerlendiren ekipler, olayla bağlantılı olduğu değerlendirilen iki şüpheliyi, neredeyse olay yerinden uzaklaşmalarına fırsat vermeden gözaltına almayı başardı. Şüphelilerin ifadeleri alınırken, feci olayın perde arkasındaki detaylar da yavaş yavaş aydınlanmaya başladı.
Söylenene göre, ortada önceden planlanmış bir saldırıdan ziyade, anlık öfkenin kontrolden çıktığı bir trajedi vardı. Ama bu, yaşanan acıyı hafifletmiyor tabii ki. Soruşturma derinleştiriliyor ve savcılık talimatıyla adli işlemler titizlikle yürütülüyor. Şüphelilerin 'kasten öldürme' suçundan çıkarılacakları mahkeme önüne çıkmaları bekleniyor.
Böyle anlarda insan, 'keşke'lerle dolup taşıyor. Keşke o an, o öfke kontrol edilebilseydi. Keşke sözler, yumruklardan önce gelseydi. Ama artık çok geç. Geriye, bir ailenin yası ve toplum olarak bir kez daha şiddetin anlamsızlığı üzerine düşünmemiz gerektiği kaldı.
