İzmir'de dün akşam saatlerinde yaşanan ve yürekleri burkan olayın ardından gözler, 16 yaşındaki saldırgana çevrildi. İki polis memurunu şehit eden gencin evinde yapılan aramalar, adeta bir korku filminin sahnesini andırıyordu.
Olay yerinden sonra saldırganın evine yönelen güvenlik güçleri, kapıyı kırarak içeri girdi. İçerisi... Darmadağınık. Duvarlarda çeşitli yazılar, semboller. Ve olayı daha da vahim hale getiren, evde yapılan aramada ele geçirilen bazı deliller.
16 yaşında bir gencin, nasıl olup da böyle bir şiddete bulaştığı herkesin aklındaki soru işareti. Mahalle sakinleri ise şaşkın. "Bizim çocukluktan beri tanıdığımız bir ailenin çocuğuydu, aklıma gelmezdi" diyen komşuların şaşkınlığı, olayın ne denli sarsıcı olduğunu gözler önüne seriyor.
Gözaltı Süreci ve İfadeler
Olay sonrası hızlıca gözaltına alınan saldırganın, sorgusu devam ediyor. Savcılık ifadesinin ardından çıkarılacağı mahkeme öncesi, adliyede bekletiliyor. Savcılık, çocuk olmasına rağmen, 'ağırlaştırılmış müebbet' istemiyle tutuklanmasını talep edecek.
Bu tür olaylar, toplumun kanayan yarası haline gelmiş durumda. Uzmanlar, gençlerdeki şiddet eğiliminin altında yatan nedenleri araştırırken, bir yandan da ailelere büyük görevler düştüğünün altını çiziyor. Peki, bir çocuk nasıl oldu da bu hale geldi? Bu, cevaplanması gereken en can alıcı soru.
İzmir'de yaşanan bu acı olay, bir kez daha güvenlik güçlerimizin ne zor şartlar altında görev yaptığını hatırlattı. İki şehit polis memurunun ailelerine başsağlığı diliyor, yaralıların da en kısa sürede sağlığına kavuşmasını temenni ediyoruz.
