
İzmir'de, adeta bir kâbusa dönüşen bir olay yaşandı. Gözlerine inanamayacaksınız. Bir apartman görevlisi, hiç beklemediği bir anda, hayatının son anlarını yaşadı. Ve en kötüsü, tüm bu vahşet, can yoldaşının, yani eşinin gözlerinin önünde cereyan etti.
Olay, kentin göbeğinde, sıradan bir apartman girişinde patlak verdi. Kurban, işini layıkıyla yapmaya çalışan sıradan bir adamdı. Katil zanlısı ise, öfkesini kontrol edemeyen ve sonunun nereye varacağını düşünemeyen biri olarak kayıtlara geçti. Silahını çekip, hiç acımadan tetiği çekti. O anları düşünmek bile insanın tüylerini diken diken ediyor.
Olay anı, apartmanın güvenlik kamerasına böyle yansıdı. Görüntülerdeki her kare, yaşanan trajediyi ve çaresizliği anlatmaya yetiyor da artıyor bile. Eşinin çığlıkları ise, yürekleri dağlayan cinsten. İnsan, 'Orada olup da bu vahşeti durduramamak nasıl bir şeydir?' diye düşünmeden edemiyor.
Zanlı Kısa Sürede Yakayı Ele Verdi
Olay sonrasında ortalık toz duman. Polis ekipleri olay yerine ani bir şekilde intikal etti. İncelemeler hızla başladı. Katil zanlısının kaçacak pek bir yeri yoktu aslında. Yaptığı korkunç eylemden sonra saklanabileceğini mi sandı, bilinmez. Kolluk kuvvetleri, kısa bir süre içerisinde zanlıyı etkisiz hale getirerek gözaltına aldı. Şimdi, adalet önünde hesap vermeyi bekliyor.
Bu tür olaylar, toplum olarak hepimizi derinden yaralıyor. Sokaklarımızda, apartmanlarımızda güvende hissetme hakkımızı bir kez daha sorgulatıyor. 'Bu neyin kavgasıydı?' sorusu ise, cevabı asla bulunamayacak olanlardan. Öfke anında her şeyi göze almak, geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabiliyor. Bu da onlardan biri işte.
Uzmanlar, bu tarz ani öfke patlamalarının altında yatan nedenlerin iyi araştırılması gerektiğinin altını çiziyor. Toplumsal barışın tesisi için, iletişim kanallarının her zaman açık tutulması şart. Aksi takdirde, bir anda her şeyi bitirebilecek olan bu tür trajedilerin önüne geçmek mümkün olmuyor.
Bu acı olay, İzmir'de derin bir üzüntüye neden oldu. Mahalle sakinleri ve olaya tanık olanlar, hâlâ yaşadıkları şoku atlatabilmiş değil. Hepsinin ortak dileği, bir daha böyle korkunç sahnelerle karşılaşmamak.