Fatih'te Semih Çelik tarafından vahşice öldürülen 19 yaşındaki İkbal Uzuner'in mezarı başında skandal görüntüler çeken şüphelilerden 3'ü tutuklandı. Ülkeyi yasa boğan cinayetin ardından yaşanan bu saygısızlık olayı büyük tepki çekmişti.
Tutuklamalar ve Soruşturma Süreci
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Çocuk Suçları Soruşturma Bürosu, İkbal Uzuner'in mezarı başında uygunsuz hareketlerde bulunulması ve video çekilmesi üzerine soruşturma başlattı. Olayla ilgili tespit edilen 4 şüpheliden 3'ü, çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Geçtiğimiz günlerde mezar başına giden şüphelilerin, uygunsuz hareketler eşliğinde video çektiği ve bu görüntüleri sosyal medyada paylaştığı belirlendi. Olayın ortaya çıkmasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında şüphelilerin ifadeleri de gün yüzüne çıktı.
Şüphelilerin Çarpıcı İfadeleri
Tutuklanan şüphelilerden Y.A., Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifadede, "Buralara geleceğini bilmiyordum. Sadece video çektim, zarar vermedim. Video yayılınca linçlendim ve videoyu sildim. Hesapları da kapattım. Pişmanım" ifadelerini kullandı.
Bir diğer şüpheli Ö.E. ise oldukça dikkat çeken bir açıklama yaparak: "Ben kesinlikle mezara zarar vermedim, sadece suladım. Milletin damarına bastık kusura bakmasınlar, İkbal'in mezarını arkadaşlarımız sosyal medyada görmüşler, 'gidelim mi' dediler gittik. Pişmanım" dedi.
Ö.D. adlı şüpheli de ifadesinde hakaret etmediğini iddia ederek, "Videoyu çeken kişi hakaret etmiş olabilir, ben hiç hakaret etmedim. Sadece mezar taşını tuttum. Videom üzerinde yapay zekayla oynama yapıp, cinsel gözüksün diye paylaşmışlar" şeklinde konuştu.
Toplumda Yarattığı Tepki
Fatih'te Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'in Semih Çelik isimli fail tarafından vahşice katledilmesi Türkiye'yi derinden sarsmıştı. Bu acı olayın ardından yaşanan mezar saygısızlığı ise toplumda büyük bir infial yarattı.
Şüphelilerin sosyal medyada paylaştığı videoların kısa sürede yayılması üzerine linç edilmekten korktuklarını belirtmeleri dikkat çekti. Olayın, 25 Kasım 2025 tarihinde gerçekleştiği ve aynı gün içerisinde soruşturmanın başlatıldığı öğrenildi.
Adalet sisteminin bu tür saygısızlık olaylarına karşı hassas davrandığı görülürken, toplumun da bu tür davranışlara karşı net bir tavır sergilediği ortaya çıktı. Tutuklamaların ardından soruşturmanın devam ettiği bildirildi.